Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden'ın düzenleyeceği Demokrasi Zirvesi için davet edilen ülkeler tartışma yarattı. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Biden, seçim öncesi verdiği önemli vaatlerden biri olan 'demokrasi önderliğini tekrar ele alıp dünyada otoriterlikle mücadele etme' sözünün ilk adımını Demokrasi Zirvesi düzenleyerek atıyor. 

Uzmanlar bu zirveyle Biden’in, Çin ve Rusya'nın önderliğinde güçlenen otoriter akıma karşı küresel liderliği tekrar ele alma sözünü test etmiş olacağını düşünüyorlar.

İlk olarak Politico tarafından haberleştirilen davetli listesinde Fransa ve İsveç gibi gelişmiş demokrasilerin yanı sıra anti-demokratik uygulamaları ile gündeme gelen Polonya ve Filipinler gibi ülkeler bulunuyor.

Asya'da Japonya ve Güney Kore gibi müttefik ülkeler davet edilirken Tayland ve Vietnam gibi ülkeler davet edilmesi çok ilginç karşılandı.

Orta Doğu'dan ise sınırlı sayıda ülke davet edildi. İsrail ve Irak davetli listesinde yer aldı fakat Mısır ve Türkiye davet edilmedi.

Faktyoxla Lab. olarak Demokrasi Zirvesi’nin Türkiye’deki yankılarını araştırdık.

Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Mehmet Akif Okur, merkezi Bakü’de bulunan APA Haber Ajansı'nın yerel bürosuna verdiği demeçte ABD Başkanı Joe Biden'ın Aralık ayının ilk on gününde gerçekleştirmeyi planladığı sanal "Demokrasi Zirvesi"’ne katılacak ülkelerin listesine bakıldığında, her şeyden önce ABD'nin demokratik gelişmeye ihtiyaç duyması gerektiğini söyledi.

Okur ‘’ABD, vatandaşlarının önemli bir bölümünün son başkanlık seçiminin adil olmadığına inandığı bir ülkedir" - dedi. Bu seçimlerde gündemin en önemli konusu yapısal ırkçılık olduğuna dikkat çeken siyasetbilimci bu nedenle, diğer ülkeler gibi ABD’nin de ideal demokrasiye giden yolda uzun bir mesafe kat etmeli olduğunu söyledi.

Listeden çıkarılanları karşılaştıran uzman, listedeki bazı ülkelerin temel demokratik standartlarla örtüşmediğini belirterek, "Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte insan haklarını görmezden geliyor ama Filipinler listede. Irak, demokratik bir sisteme olan güvenin giderek zayıfladığı bir ülke olmasına ragmen listede yer alıyor. Yine otoriterlikle suçlanan Modi liderliğindeki Hindistan da davet edilenler arasında. Ermenistan listede, ama Azerbaycan ve Türkiye’nin isimleri yok. Çünkü bu liste hazırlanırken demokrasi dışındaki tüm kriterler dikkate alındı.’’(Kaynak)

Öte yandan, SDE Başkanı, Emekli tümgeneral, doç.dr.Güray ALPAR da ABD Başkanı Biden'ın "Demokrasi Zirvesi"’nin pek çok açıdan eleştiriye açık olduğunu söyledi. Öncelikle, ABD'nin kendisini demokratik açıdan iyileştirmeler yapmaya ihtiyaç duymayan ülke statüsüne oturttuğu bir görüntüyle davet yaptığını söyleyen Emekli Tümgeneral, Biden’in bu tutum üzerine söylenmesi gereken çok şeyler olduğunu belirtti: ‘’ABD, vatandaşlarının önemli bir kısmının son seçimlerin adil sonuçlanmadığına dair güçlü inançlara sahip olduğu bir ülke konumunda. ABD'deki son seçimin en önemli gündem maddesi de yapısal niteliğiyle öne çıkan ırkçılıktı. Dolayısıyla, diğer ülkeler gibi ABD'nin de ideal bir demokrasi sayılabilmek için kat etmesi gereken mesafeler var. İkinci mesele, davetli listesi ile dışarda bırakılan ülkeleri karşılaştırdığımızda karşımıza çıkıyor. Listede yer alan bazı ülkelerin liste dışındaki diğer bazı ülkelere kıyasla temel demokratik standartları karşılamak bakımından çok daha fazla eksiklikleri olduğunu görüyoruz. 'İnsan hakları umurumda değil' diyen Duterte ve Filipinler listede. Demokratik sisteme olan inancın sürekli eridiği, bu eriyişin kendini seçimlere katılım oranlarındaki düşüste gösterdiği Irak listede. İsrail listede. Ermenistan listede. Yine, otoriterlikle suçlanan Modi liderliğindeki Hindistan davetliler arasında, ama bakıyorsunuz, Azerbaycan ve Türkiye yok. Dolayısıyla liste oluşturulurken demokrasi dışında başka kriterlerin hesaba katıldığını açıkça görmek mümkün. ABD, jeopolitik motivasyonlara dayalı tercihlerde bulunarak ilişkilerinde gerilim yaşadığı pek çok ülkeyi dışarda bırakmış vaziyette.’

STE Başkanı ABD yönetiminin bu girişimini anlamsız olarak yorumladığını sözlerine ekledi. Onun sözlerine göre, ABD yönetimi önce kendi ülke yönetim şeklinin demokratik olup olmadığını tartışmaya açmak zorunda: ‘‘Amerikalıların yarısına yakını yönetimin halkın oylarıyla seçildiğine inanmıyor. Daha ABD’de ayaklanmalarının ve senatoyu basmalarının üzerinden bir yıl bile geçmedi. Bu bütün dünyanın hala hafızasındayken böyle bir toplantı anlamsız geliyor.  Üstelik katılacak ülkeler de tartışmalı ve seçilen ülkeler ABD’nin yanında olan ülkeler izlenimi veriyor. Yani çok da kriterlere uymayanlar var. ABD demokrasiyi temsil eden ülke konumundan giderek uzaklaştığınıda göstermesi açısından önemli emareleri bünyesinde barındırıyor ve bazı kesimler dışında dünyanın çoğu tarafından pek ciddiye alınmıyor. Liste olsa olsa ‘‘biz ve onlar’’ diye dünyayı ayırma girişimi olabilir ki, bu dünyada barışa değil, çatışmalara hizmet eder. ABD yönetimi bu tür yanlışlardan bir an önce dönmeli ve barışa hizmet edecek gerçekçi girişimlere yönelmelidir.’’(Kaynak)  

Yeni Akit gazetesi Ankara haber müdürü, gazeteci yazar Muhammet Kutlu Faktyoxla Lab’a verdiği özel demeçte öncelikle ABD Başkanı Joe Biden'ın evsahipliğinde 9-10 Aralık'ta düzenlenecek olan sözde “Demokrasi Zirvesi”nin davetli listesinin önceden basına sızmasına bir anlam veremediğini söyledi.

Kutlu’ya göre, 107 ülkenin bulunduğu listede Türkiye’nin ve Türkiye ile yakın ilişkileri bulunan bir başka NATO müttefiki Macaristan ile Azerbaycan’ın da zirveye davet edilmemesi bir hayli ilginç. İran, Mısır, Rusya, Çin ve Afganistan'ın da yer almadığı davetli listesinde Nijerya'dan Gana'ya 17 Afrika ülkesinin olduğuna dikkat çeken Kutlu bu duruma genel olarak bakıldığında, ABD’nin zaten demokrasi ile ilgili bir zirve yapacak son ülke olduğunu da söyledi: ‘‘Zira son başkanlık seçimlerinde şaibe iddiaları ve adaylardan birinin delilleriyle seçimde hile yapıldığına dair mahkeme başvuruları dikkate alınmamış, sözde demokrasi zirvesini düzenleyen Joe Biden hukuksuz bir şekilde başkan ilan edilmişti. Önceki Başkan Donald Trump’un, mahkeme itirazlarının sonuçlanmasını beklerken yaptığı paylaşımlar, sosyal medya sitelerinden kaldırıldı, en sonunda da Trump’un hesapları iptal edildi. Resmen bir ABD Başkanı’nın uğradığı sansür ve baskıyı hepimiz gördük. Dolayısıyla Biden’in düzenleyeceği demokrasi zirvesi bir komedyadan öteye gitmeyeceği gibi, ciddi devlet adamlarının da itibar etmeyeceği bir platforma dönüşecektir. Pek çok ciddi ülke liderinin son anda katılmaktan vazgeçeceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.’

Kutlu sonda ABD’nin, düzenlediği sözde Demokrasi Zirvesi’ne ilişkin, “şu ülkeler gelsin, bu ülkeler gelmesin” şeklinde takındığı tavrın kendi demokrasi anlayışını göstermekle birlikte, “Bana tabi olmayanın benim dünyamda yeri yok” şeklinde hastalıklı bir yaklaşımı da sergilediğine de dikkat çekti.

Faktyoxla Lab için Demokrasi Zirvesi’ni değerlendiren diğer bir isim Türk Milli Kuvvetler Vakfı kurucu genel başkanı Fatih Şimga ABD Başkanı Joe Biden’ın seçim kampanyasının önemli dış politika vaatlerinden biri olan Demokrasi Zirvesi’ne davetli ülkeler arasında Türkiye’nin isminin zikr edilmemesinin ülke kamuoyunu asla şaşırtmadığını söyledi.

Türkiye’nin artık böyle çifte standartlara alışık olduğunu söyleyen Türk Milli Kuvvetler Vakfı kurucu genel başkanı artık dünyada neyin ne olduğunu görmeli olduklarına ayrıca vurgu yaptı: ‘’Öncelikle, bir konuya dikkat etmemiz ve kendimize şu soruyu sormamız lazım: Gerçekleştirilecek olan ‘‘Demokrasi Zirvesi’’nin asıl amacı ne?! Bu zirveyi dünya konuşuyor, çeşitli analistler, uzmanlar bu zirvenin gerçekleşme nedenlerini, perde arkalarını tartışıyor, ama bizim bakmamız gereken husus şu: bu bir demokrasi zirvesi mi, yoksa gelecek stratejilerin belirleneceği zirve mi?! Zirveye 107 ülke davetliymiş. NATO İttifakı içinden iki ülke davetli değil zirveye; Türkiye ve Macaristan. Bu da hayli ilginç. Başka bir ilginç olan noktaysa son dönemlerde özellikle Türkiye’nin etkin olduğu Ortadoğu’dan pek davetli ülkenin olmayışı. Davetiye alan iki ülke var Ortadoğu’dan: İsrail ve Irak.

Adını sanını bile pek bilmediğimiz pek çok Ada ülkesinin bile davetli olduğu zirve toplantısında, Türkiye’nin komşuları Gürcistan’a, Yunanistan’a, Bulgaristan’a, Ermenistan’a davetiye gönderilmiş. Yani asırlarca benim tebaam olan ülkelere davet gitmiş, ama o toplantıda ben yokum. Bunun nedeni gayet açık ve net. Bölgede güçlü ve kendi ayaklarının üstine basa bilen Türkiye’yi kenara itip te Irak üzerinden, ya da Yunanistan, hatta Ermenistan’dan üzerinden ülkemize karşı dünya kamuoyunda baskı mekanizmaları oluşturmağa yeltenmek, doğrusu akıl karı bir iş değil ABD açısından, ama konuya bir de Türk dünyası ve Müslüman coğrafyasında yükselen yıldız Türkiye tarafından bakacak olursak, o zaman iş tabii ki, değişir ve gerçek sebepler ortaya çıkar: Türkiye’ye demokratik olmayan ülke süsü vererek, ülkemiz için dünyada adil olmayan bir devlet imajı oluşturarak böylece ezilmemizi sağlamak istiyorlar. Ama şunu unutuyorlar: bizim birilerinin bizi demokratik, ya da demokratik olmayan ülke olarak tanımasına zaten ihtiyacımız yok. Biz zaten dünyaya adaleti, barışı, huzuru ve istikrarı getirmiş bir Milletiz ve devletiz.’’