Azerbaycan'ın kurtarılmış topraklarında geçici olarak görev yapan Rus barış güçlerinin komutanı Tümgeneral Andrey Volkov, daha önce Suriye başta olmak üzere çeşitli askeri kamplarda, sıcak bölgelerde (Afganistan, Çeçenistan gibi) Rus birliklerinin komutanı olarak "faaliyet" göstermişti. 2017'de liderliğindeki Rus askeri birliğinin Suriye'deki IŞİD grubuyla savaşma kisvesi altında diğer terörist grupları desteklediğine dair yeterince deliller bulunmaktadır. A. Volkov'un terör örgütü PKK'nın Suriye kolu olarak bilinen YPG ve PYD silahlı örgütleri le sıcak ilişkilerinin somut ve inkar edilemez gerçekleri Türk medyasında yer alırken, kardeş ülke istihbarat birimleri itirazlarını Moskova'ya iletti.
Söz konusu örgütlerin çeşitli ülkelerin istihbarat ve güvenlik kurumları tarafından terör örgütü olarak onaylandığı açıktır. ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) resmi internet sitesinde PYD/YPG, PKK/KCK'nın Suriye'deki devamı niteliğinde "yabancı terör örgütü" olarak listeleniyor. 2013 yılında NATO, PYD'yi PKK terör örgütünün Suriye kanadı olarak tanıdı. İngiltere de YPG ve PYD'nin PKK ile olan ilişkilerinden duyduğu kaygıyı dile getirerek terör eylemlerinin temelini attıklarını ifade etti. Alıntı: "PKK bir terör örgütüdür, PYD de onunla bağlantılıdır. PYD'nin ofisine giderseniz orada Abdullah Öcalan'ın portrelerini göreceksiniz."
Almanya, Hollanda, İspanya, İtalya ve diğer ülkeler, PYD ile YPG ve PKK arasındaki güçlü bağlara işaret ederek, Türkiye'nin bu bölgedeki terörle mücadele operasyonlarına destek verdi.
Faktyoxla Lab. Azerbaycan'ın kurtarılmış topraklarında geçici olarak görev yapan Rus barış güçlerinin komutanı Volkov'un Suriye'deki faaliyetlerini araştırdı.
Rus tümgeneral PYD ve YPG ile nasıl bağlantı kurdu, onları birleştiren bağlar nelerdir?
Suriye'de terörle mücadelede zengin deneyim kazanmış Türk medyasının tanınmış araştırmacı-gazetecisi Taha Dağlı bu soruya kısa ve öz bir cevap veriyor. Rusya'nın PYD ve YPG ile iş birliğinin perde arkalarına da değinen araştırmacı gazeteci, yazarının yazısında Volkov'un Türkiye'nin terörle mücadelesinde Azez boyunca Lazkiye, İdlib, Halep, Rakka ile işbirliği yaptığına dikkat çekiyor. Suriye'nin yerel kurtuluş güçleri ile Özgür Suriye Ordusu'nun (muhalefet) kontrolünde bulunan -Cerablus hattı birleşmeye engel oldu. Akdeniz'den başlayarak Lazkiye, İdlib, Halep, Rakka üzerinden Haseki'den Kuzey Irak sınırına kadar uzanan bu koridorun PYD-YPG'nin kontrolünde kalması hedeflendi. Çünkü o koridorun muazzam askeri-coğrafi avantajları vardı.
Koridorun Lazkiye kısmı Rus ordusu tarafından kontrol edildiğinden PYD'nin bölgedeki açık ticareti onların yardımıyla sağlanmıştır. Çünkü PKK bölgenin uyuşturucu, silah, antik eşya ticaretini o coğrafi güzergah üzerinden çeşitli Avrupa ülkelerine gerçekleştirmekteydi. O güzergahı ele geçirmek PKK'nın kanadının önünü kese bilirdi. Dolayısıyla Volkov bu ticarette PKK'nın arkasında durdu.
Böylece A. Volkov'un YPG ve PYD ile dostluğu, Rus birliklerinin Mart 2017'de Afrin bölgesine girerek Halep'te büyük bir askeri karargah kurmasının ardından oluşmuş oldu. Volkov, bu bölgede istikrar ve güvenliği sağlamak yerine PYD ve YPG'yi eğitip silahlandırmakla meşgul oldu ve araştırmacı-gazeteci Taha Dağlı'nın vurguladığı gibi büyük bir suç-terör şebekesinin faaliyetlerini destekledi.
Gerçi bunu Andrey Volkov'un Afrin'e girişinin ilk günlerinde Kürt silahlı kuvvetleriyle yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamadan görebiliyoruz. Alıntı: "Rus bayrağının varlığını göstermek için Afrin şehrine geldik. Yerel halk bizim sorumluluk alanımızda olacak. Suriye sınırının yıkılmaz olması için onlarla karşılıklı eylem planları düzenlenecektir." Rus general "onlar" derken, Suriye'de dağınık halde bulunan Kürt silahlı güçlerini, Abdullah Öcalan'ın sancağı altında birleşmiş olan YPG ve PYD'yi kastediyordu.
Terör örgütlerinin Rusya ile doğrudan bağlarını kabul eden Volkov, Rus ordusu tarafından eğitildiklerini söyledi. Birkaç YPG temsilcisi de bu gerçekleri doğruladı. Terör örgütünün sözcüsü Redur Halil de Volkov'un YPG "başkomutanı" Sipan Hemo'yla askeri ittifakla biraraya geldiğini doğruladı ve Ruslarla yakın temaslarını şöyle anlattı: "Rus kuvvetleri, birliklerimizle varılan bir mutabakat neticesinde Batı Kürt kantonu Afrin'de bulunuyor ve savaşçılarımızın askeri eğitimi alanında doğrudan ilişkilerimiz var. Biz bu cephede müttefikiz."
Bu yazıyı İngilizce versiyonunda link aracılığıyla okuyabilirsiniz
Rusya’nın medya kuruluşları da Volkov liderliğindeki Rus birliklerinin Suriye Kürdistan Halk Savunma Güçleri (YPG) ile Suriye'de yaptığı görüşmelere de dikkat çekerek, teröristlerin YPG ile birlikte Afrin bölgesinin farklı noktalarında "gözetleme" yaptığını bildirdi. Tümgeneral Andrey Volkov'un bu "operasyonlara" bizzat katıldığı "Nezivesimaya Gazeta"nın haberinden anlaşılmaktadır. Gazete, Tümgeneralin YPG'yi eğittiğini, bu terör örgütü için görevler verdiğini ve yeni savaşçılar yetiştirdiğini doğruladı.
Görüldüğü üzere A. Volkov, PYD ile Halep, Afrin ve Münbiç'te sürekli olarak ortak toplantılara ve partilere katıldı. Afrin'de Nevruz şenliklerine katılarak, YPG ve YPJ bayraklarına duyduğu özel saygıyı ifade eden fotoğraflar çektirdi. O, etkinlikte koluna YPG'nin armasını takmıştı. Ayrıca, Volkov’un elleri on binlerce kişinin kanına bulanmış PKK'nın kurucusu Abdullah Öcalan'ın portresi önünde teröristlerle hatıra fotoğrafı da var.
Rus ordusu, Suriye'nin ve insanlığın nadide bir sanat mabedi olarak kabul edilen ve 2 bin yıllık tarihe sahip Palmira kentinin kurtuluşu için verilen mücadelelerde aktif rol aldı. Rusların 2016'da bu şehre girmesinin ardından tüm uluslararası baskıları hiçe sayarak Palmira'da askeri üs inşa etmek için ön çalışmaları başlattılar ve bölgeye giren mayın temizleme ekibi kimseyi şehre sokmadı.
2 bin yıllık geçmişe sahip, insanlığın nadide sanat mabedi sayılan Palmira şehri, altınları ve zenginlikleri ile ünlüydü. Şehrin IŞİD'in gaspı sırasında ya da özgürleştirilmesinden sonra yağmalanmasına dair yeterince fotoğraf video kanıtlar mevcut. Milyonlarca dolar değerindeki heykeller ve tablolar, sütunlar ve kemerler, büstler şehrin kurtarılmasından sonra bile bulunamadı. Rusların mayın ve diğer nadir buluntuları aradıkları mayın tarama gemilerinin "denetimi" nedeniyle şehre erişim yasaklandı.
Bu yazıyı Rusca versiyonunda link aracılığıyla okuyabilirsiniz
Gerçek şu ki, 2017 yılında komutan olarak atanan A. Volkov da düzenli olarak bu bölgede bulunuyordu. Söz konusu antik sanat anıtının nadide incilerinin kaybolmasında A. Volkov'un hizmetleri hakkında somut bilgilere sahip değiliz. Ama şimdi Ağdere'deki Kizilbulak madeninin soygununda Ruben Vardanyan ile bağlantıları hakkında elimizde yeterince bilgiler var.
Bu günlerde General Volkov'un sosyal medyada yayılan bir fotoğrafı dikkatimizi çekti.
Bu fotoğrafta Rus Tümgeneral, Azerbaycan'ın Ağdere ilçesine bağlı Heyvalı (Ermeniler Drmbon diyorlar – ed.) köyünde yasadışı maden çıkarma, işleme ve üretimi yapan Base Metal şirketinin girişinin önünde bir kişiyle konuşuyor. O kişi, 9 Aralık 2022'de Azerbaycanlı ekolojistlerin söz konusu bölgede gözlem yapmasına engel olan Ermenilerin eylemine öncülük eden Arsen Hovanesyan'dır.
Halen Ağdere bölgesinin yasadışı "idari bölümü’’nün başkanı olan bu kişinin açık kaynaklarda biraz araştırma yaptıktan sonra gerçek kimliğini tespit edebildik. Sivil kılığına giren Hovanesyan'ın asıl işinin Ermenistan Askeri Birlikleri’nde Askeri İstihbarat Daire başkanı olduğu ortaya çıktı. 2002-2004 yıllarında Karabağ'daki yasadışı askeri birliklerde görev yaptıktan sonra Ermenistan Ordusu'nun askeri istihbarat teşkilatında görevlendirildi. 2014-2019 yıllarında terfi ederek yarbay rütbesini aldı. Bu nedenle sözde bir kurumun emlak kadastrosunda çalışan birinin askeri ödüller (nişan ve madalya) alması şaşırtıcı değildir. 2016 yılında "Savunma Bakanı" emriyle 1. sınıf "Yiğitlik" ve 2019 yılında "Övgüye Değer Hizmet" madalyasıyla ödüllendirildi.
Tümgeneral Volkov'un Ağdere'de veya Afrin'de bir teröristle fotoğraf çekmesi arasında öyle büyük bir fark yok. Her iki fotoğraf da barış güçlerini temsil ediyor ve her iki fotoğraf da teröristlerle dostane ilişkileri gösteriyor.
Bununla birlikte, Andrei Volkov tümgeneral rütbesine yükselse de, her zaman başarısız bir asker olarak kabul edildi. A. Volkov'un 5 yıl önce Suriye'ye "barışı koruma" misyonuyla gitmesine rağmen terör çetesiyle işbirliği yapması ve PYD-YPG'yi Türkiye'ye karşı harekete geçirme girişimleri kardeş ülkenin Silahlı Kuvvetleri tarafından karşılıksız kalmadı. Türk Ordusu'nun başarılı "Fırat Kalkanı" ve "Zeytin Dalı" terörle mücadele operasyonlarıyla Afrin ve Münbiç'i teröristlerden temizlemesinin ardından Rusya'ya dönen Volkov aslında orda bulunduğu süre zarfında YPG'ye büyük zarar verdi. Suriye'de planladığı 5 yıllık "barışı koruma" görevi 3 yılda sona erdi. Şu anda barış güçleri kurtarılmış Karabağ'da 3. yılını yaşıyor...
Faktyoxla.Lab