Agos gazetesi yazarı Vicken Cheterian köşesinde COP29'un Azerbaycan'da yapılacağı haberinden duyduğu endişeyi dile getirmiş ve bu konudaki yorumlarını "İklim değişikliği Bakü'ye gidiyor" başlığı altında toplamış. 2023 Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi COP28'in son günlerinde bir sonraki toplantının Bakü'de yapılacağı duyurulduktan sonra Vicken Cheterian'in konuyla ilgili olarak ortaya attığı iddialar bize de ilginç geldiği için Faktyoxla Lab. (Teyit Laboratuvarı) olarak onun iddialarının gerçek olup olmadığını araştırdık.

1. Azerbaycan'da çevreci bir parti bulunmuyor:  bu iddia kısmen yanlıştır. Zira, Azerbaycan'da ilk Yeşiller partisi 1993 yılında kuruldu. Bu isimde bir kuruluş  1989 yılında henüz SSCB dağılmamışken Azerbaycan Yeşiller Hareketi olarak siyasi arenada yerini almış, 1993 yılındaysa parti haline gelmişti. Kurucu genel başkanı eski Ekoloji Bakanı Arif Mansurovdu. Mansurov 2002 yılında vefat edince yerine eş genel baskanlar Elman Gafarov ve Cemil Mansurova seçildiler. Bu parti bir dönem Azerbaycan'da siyasette hatta o kadar aktifti ki, 2003 yılında Cumhurbaşkanı adayı İsa Gamber'in adaylığını destekleyen Bizim Azerbaycan fraksiyonuna bile katılmıştı. 2003 yılında parti Azerbaycan siyasetinden çekildi. Ve 2006 yılında Yeni Yeşiller partisi kuruldu. Çevreci ve ekoloji dengenin korunmasıyla beraber ülkede temel hak ve özgürlüklerin sağlanması adına çalışacak olan Parti'nin kurucu genel başkanı Mais Gülaliyevdi. 2013 yılında Gülaliyev'in partiden ayrılmasından kısa bir süre sonra parti yine sessizliğe büründü.  Şuan hiç bir faaliyeti olmayan partinin yerini 2019 yılında eski milletvekili Ceyhun Osmanlı'nın oluşturduğu Azerbaycan Yeşiller Hareketi (partisi) aldı. Şuan Hareket aktif şekilde siyasi faaliyetini ülke genelinde sürdürüyor.  

 

2. Azerbaycan'da çevreci STK'lar sadece 12 Aralık 2022'de başlayan hareketle ortaya çıktı: bu iddia oldukça absürt ve asılsız bir iddiadır. Zira, Azerbaycan'da yıllardır bu alanda faaliyet göstermekte olan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı yanında Sivil toplum kuruluşlarına yardım ajansı'nin açtığı hibe desteği programlarıyla projeler gerçekleştiren STK'lar var. Bu sivil toplum kuruluşları Azerbaycan'da ekoloji düzenin bozulmaması, devamlılığının sağlanması, çevresel sorunların çözümüne destek amaçlı devlet kurumlarıyla sıkı bir işbirliği içindedirler. Azerbaycan Ekoloji ve Doğal kaynaklar bakanlığı yanında kurulan Toplumsal kurulda en azından bu alanda faaliyet gösteren 10'dan fazla sivil toplum kuruluşun temsilcileri bulunmaktadır

3. Azerbaycan'da hükümet ajanları sahte çevrecilik yapıyor, gerçek çevreciler ise tutuklanarak hapse atılıyor: Bu iddia ise sadece gerçek dışı değil, ayrıca iftira dolu bir haber. Zira, Gedebey'in Söğütlü köyünde gerçekleşen gösterinin arkasında mutlaka bir güç vardır ve bunu herkes biliyor. Şuan soruşturma devam ettiğinden, kimin bu konuyu ne denli karıştırdığı kısmen de olsa belli, ama en azından halkın eline yazılı kağıtlar vererek, sloganlar attırarak sokaklara çıkarmak kimin mantığıydi, bunu anlamak için deha olmak gerekli değil. Hemen oraya kendi hibe programları ile çalışan sözde gazetecilerini gönderip olayı provoke etmek, durumu daha da işin içinden çıkılmaz hale getirmek girişimleri bu olayın dışarıdan kontrol edildiğinin açık ve net göstergesiydi. Olaydan yaklaşık bir ay sonra bu kez Daşkesen bölgesinde bulunan Çovdar altın madeniyle ilgili Amerika'nın sesi radyosunun Azerbaycan birimi sanki bölgede ciddi bir sorun varmış gibi röportaj hazırladı ve bu da bir nevi bizim sözlerimizi doğrular niteliktedir. Köyden 18 kilometre uzaklıkta bulunan altın madeninin köyün sosyal problemleri arasında "ciddi bir ilişki kurarak" halkı itirazlara, gösterilere teşvik etmek çok denenmiş bir yol olduğu için, Söğütlü'de gerçekleşen gösteriden hemen sonra haklı gerekcelerle tutuklanan kimi provokatörleri gerçek çevreci olarak halka tanıtmak girişimi gazeteciliğe asla yakışmayacak bir tutumdur. Ağdere'deki ekolojik sorunlar yüzünden gösteriler düzenleyen Azerbaycanli aktivistlerse asla sayın Cheterian'in iddia ettiği gibi hükümetin gizli ajanları değillerdir.

Bu konuyu biraz daha genişleterek Vicken Cheterian'in daha bir iddiasına da yanıt vermemiz mümkündür. Niyeyse, konu Azerbaycan olunca, Ermenilerin hemen aklına tutuklanan gazeteciler, insan hakları ihlalleri gibi konular geliyor. Ama biz araştırdığımiz zaman belli oluyor ki, meğerse son 9 ayda yolsuzluk, rüşvet gibi cinayetlerle ilgili Ermenistan'da 1088 soruşturma başlatılmış. Geçen senenin aynı dönemini ele aldığımız zaman başlatılan soruşturmaların sayının 606 olduğunu görüyoruz. Yani, yolsuzluk cinayetleri yüzde 79.5 artmış durumda.   Bunu biz iddia etmiyoruz, bunu Ermenistan'da Yolsuzlukla Mücadele Birimi'nin başında bulunan yetkili kişi Sasun Hacatryan söylüyor. Ayrıca, Vicken Cheterian Azerbaycan'da gazetecilerin durumu ile ilgili endişeli ise, kendisine en son Gorus'ta tutuklanan bağımsız blogger Mika Badalyan'in ve Sputnik Ermenistan çalışanı Aşot Gevorgyan'in Gorus'ta nasıl gözaltına alındığını hatırlatmak isterim.

Ayrıca, Ezdi aktivist ve gazeteci Sashik Sultanyan hala hapiste.

Sonuç olarak:

❌Agos gazetesi yazarı Vicken Cheterian bugünkü köşesinde COP29'un Azerbaycan'da yapılacağı haberi ile ilgili duyduğu endişeler tamamen asılsızdır,

❌ Yazıda dile getirilen “Azerbaycan'da çevreci bir parti bulunmuyor” - iddiası kısmen yanlıştır,

❌ Azerbaycan'da çevreci STK'ların sadece 12 Aralık 2022'de Laçın Koridoru`nda başlayan hareketle ortaya çıkmasıyla ilgili iddia asılsızdır. Zira, Azerbaycan`da konuyla ilgili gerekli çalışmalar yapan sivil toplum örgütleri zaten mevcut ve gerekli çalışmaları da yapıyorlar.

❌ Azerbaycan`da gerçek çevrecilerin tutuklanarak hapse atıldığıyla ilgili iddia ise sadece gerçek dışı, yalan değil, ayrıca iftira dolu bir iddia.