Türkiye’deki Ermenileri biraraya getirmek amacıyla bir grup Ermeni tarafından kurulan Hrant Dink Vakfı’nın Fransa Büyükelçiliği ve Türkiye’deki Fransız kuruluşlarıyla ilişkileri son dönemlerde sık sık tartışılan konular arasında. Biz de Faktyoxla Lab (Teyit Laboratuvarı) olarak Hrant Dink Vakfıyla Fransızların ilişkilerini, gerek Büyükelçilik, gerekse de Türkiye’de bulunan Fransız kuruluşları üzerinden araştırdık.
Öncelikle, şunu belirtmnemiz gerekiyor ki, Hrant Dink Vakfı ta eskiden bu yana sık sık Fransızların destekleriyle ülke çapında ve uluslararası düzeyinde toplantılar düzenliyor. Örneğin, 15 Ocak 2011 tarihinde İzmir Fransız Kültür Merkezi Hrant Dink Vakfıyla beraber ‘‘HRANT’SIZ 4 YIL: HEPİMİZ HÂLÂ HRANT’IZ HÂLÂ ERMENİYİZ’’ isimli söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşiye katılan panelistler Hayko Bağdat ve Kemal Gökhan Gürsesti. (kaynak)
Aynı kurumda 2023 yılında Hrant Dink Vakfı'nın geliştirdiği KarDes mobil uygulamasının İzmir için hazırlanan yeni hafıza turları tanıtıldı. Etkinliğin başında KarDes ekibinden Adom Şaşkal, Damla Barın ve İpek Mayıs Oğuz, KarDes mobil uygulamasını ve uygulamanın İzmir çalışmalarını sundu. Sunumun ardından tarihçi ve yazar Siren Bora, bağımsız araştırmacı Talât Ulusoy ve Necmettin Erbakan Üniversitesi tarih bölümü öğretim üyesi Ümit Eser’in katıldığı bir panel yapıldı.
16 haziran 2013 Rakel Dink, 2007 yılında Arnouville-Les-Gonesse Paris’te kurulan Ecole Hrant Dink’in (Hrant Dink Okulu) ilk mezuniyet törenine katılmak için Fransa’ya davet edildi.( kaynak)
Araştırmalarımız zamanı, Hrant Dink Vakfı’nın 2011 yılında yürütmeye başladığı sözlü tarih çalışmalarının da İsveç Konsolosluğu ve Fransa Büyükelçiliği’nin desteğiyle sürdürüldüğünü saptadık. Çalışma, Türkiye’de yaşayan Ermenilerin ve Ermeni toplumunun taşıdığı siyasi ve kültürel belleğin izlerini bulmak, kültürel varoluşun sürekliliğini ortaya çıkarmak, Ermeni kimliğine mensup kişilerin kendilerini ve ‘ötekiler’i nasıl algıladığını anlamak, böylelikle Türkiye’de hâlen yaşamakta olan Ermenilerin içinde bulunduğu gerçekliği siyasi, kültürel ve tarihsel boyutlarıyla yansıtmak amacını taşıyordu.
Çalışma kapsamında hem Türkiye’de, hem de yurt dışında yaşayan ve kökleri Türkiye’ye uzanan Ermenilerle mülakatlar yapıldı. Görüşülen kişiler arasında yaşamını Ermeni kimliğiyle sürdürenlerin yanı sıra, Türk kimliğiyle yaşayanlar veya Ermeni kimliklerini sonradan keşfeden Müslümanlar da bulunuyordu.
2017 yılından itibaren ise kültürel miras ve sözlü tarih çalışmaları birleştirilerek, odaklanılan illerde Ermeni hafızasını araştırabilmek adına bölgede yaşayan diğer etnik ve dinî kimliklerle de mülakatlar yapılmaya başlandı.
Fransa’nın destekleriyle gerçekleştirilen etkinliklerden biri de “Bir Toplumun Yok Oluşu: Geç Osmanlı Dönemi ile Erken Cumhuriyet Dönemindeki Gayrimüslimlerin Zenginliği” başlıklı akademik toplantıydı. Bu toplantı Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi’nin ortaklığı ile Hrant Dink Vakfı tarafından 20-21 Kasım 2015’te düzenlendiğini tespit ettik. Friedrich Ebert Vakfı, Chrest Vakfı, İstanbul Politikaları Merkezi ve Fransa Büyükelçiliği tarafından desteklenen toplantıya katılımın yoğun olduğu da dikkatlerimizden kaçmadı. Bu toplantıda Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Hülya Adak, ‘soykırım tezini’ destekleyen etkinlikler düzenlemenin İstanbul’da (yurtdışında düzenlenmesine kıyasla) daha kolay olduğunu belirtmişti. (kaynak)
Ayrıca Hrant Dink Vakfıyla merkezi İstanbul’da bulunan Institut Français d’Études Anatoliennes (IFEA) isimli kurumun da çok sıcak ilişkileri bulunmaktadır. Bu kurum tarafından düzenlenen Kültürel Miras Birimi Yedinci Arkeoloji Toplantıları, 22-23 Kasım 2016 tarihleri arasında İstanbul'daki Enstitü binasında düzenlendiğinde Hrant Dink Vakfı Kültürel Miras ekibi, "Anadolu'daki Hafıza Mekanlarının Yaratıcı ve Uyarlanabilir Yeniden Kullanımı" konulu bir sunumla toplantıya katılmıştı.
Vakıftan Selin Sönmez ve Vahakn Keshishian Vakfın çeşitli kültürel miras projelerini ve aynı başlıklı devam eden projeyi tanıttıkları toplantıda asıl odak noktası projelerde beraber hareketin sağlanmasıydı (kaynak)
Daha önce de, yani 2014 yılında da Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü ve İstanbul Fransız Kültür Merkezi ortaklığıyla önerilen Yörüngeler ve Kesişen Anılar: Fransa'daki Anadolu Diasporaları dizisi sırasından bir toplantıya Hrant Dink Vakfı'nı temsilen Cengiz Aktar ile Décines Ermeni Kültür Merkezi müdürü, tarihçi ve yeni kurulan Ermeni Belleği Ulusal Merkezi'nin yöneticisi Katia Boudoyan katılmıştı. Bu iki STK, yerel derneksel taahhütlerini sunarak saha çalışmaları aracılığıyla hafıza ve kimlik meselelerini nasıl ele aldıklarını anlatmışlardı.
Toplantıya Ronald Grigor Suny (Amerikalı-Ermeni tarihçi ve siyaset bilimci), Hilmar Kaiser (Floransa Avrupa Üniversitesi Enstitüsü'nden doktora derecesine sahip ve Erivan Devlet Üniversitesi'nde çalışan Alman tarihçi), Mikaël Nichanian (Ermeni asıllı Fransalı tarihçi), Richard Gable Hovannisian(Ermeni asıllı Amerikalı tarihçi ve Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi'nin profesörü), David Leupold(Berlin Sosyal Bilimler Enstitüsü (BGSS), Humboldt-Universität zu Berlin”de öğretim üyesi),Burçin Gerçek(Clark Üniversitesi Holokost ve Soykırım Araştırmaları Merkezi çalışanı), Anoosh Tamar Suni(Northwestern Üniversitesi Modern Türk Çalışmaları Doktora Sonrası Araştırma Görevlisi), David Gaunt (Södertörn Üniversitesi Baltık ve Doğu Avrupa Çalışmaları Merkezi'nde tarihçi ve profesör ve Academia Europaea Üyesi), Jelle Verheij(Amsterdam Üniversutesi, tarih bölümü), Nicholas Al-Jeloo (Kadir Has Üniversitesi, İngilizce bölümü), Marlene Schäfers (Utrecht Üniversitesi'nde Kültürel Antropoloji alanında Yardımcı Doçent) gibi yerli ve yabancı biliminsanı katıldı. (kaynak)
Bunun dışında 24-25 Kasım 2017’de İzmir Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapılan ‘İzmir ve Çevresi: Toplumsal, Ekonomik ve Kültürel Değişimin Yüz Yılı, 1850–1950’ başlıklı konferans gerçekleştirilmişti. Konferans Hrant Dink Vakfı tarafından, Fransa Büyükelçiliği, Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği ve Sivil Düşün AB Programı desteğiyle düzenlenmiştir.Bu toplantıda Anahid Kardaşyan, Hasmik Grigoryan, Ari Şekeryan ve Zakarya Mildanoğlu İzamir Ermenileri ilgili çarpıtılmış bilgileri tebliğ sunmuşlardır.
Ne gariptir ki, toplantıda 23 Kasım 2017’de, “2017 Chirac Anlaşmazlık Önleme Ödülü” Hrant Dink Vakfı’na verildi ve Hrant Dink Vakfı Başkanı Rakel Dink, ödülü Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'dan aldı. (kaynak)
Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nün onuncu yılı vesilesiyle 14 Eylül 2018 tarihinde Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda ‘Geçmişe Bakmak, Geleceği Tasarlamak’ başlıklı bir uluslararası konferans düzenlendi. Geçmiş yılların ödül sahiplerinin bir araya geldiği, dört oturumdan oluşan konferansta insan hakları, adalet ve özgürlükler çeşitli açılardan ele alındı. Konferansın destekçileri Fransa Büyükelçiliği, Frıedrıch-Ebert-Stıftung Derneği,Hrant Dink’in Arkadaşları Derneği, İngiltere büyükelçiliği, İstanbul Politikalar Merkezi ve Muscari Derneği isimli bir dernekti. (kaynak)
İşbirliği çerçevesinde hazırlanan diğer bir etkinlikse, Hrant Dink Vakfı öncülüğünde Türkiye Tiyatro Vakfı ve Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık işbirliğiyle, Chrest Vakfı, Hollanda Kraliyeti Başkonsolosluğu ve Fransa Büyükelçiliği desteğiyle hazırlanan “Kulis: Bir Tiyatro Belleği, Hagop Ayvaz” sergisiydi ki, bu sergi 15 Aralık 2020 – 21 Şubat 2021 tarihleri arasında Yapı Kredi Kültür Sanat’ta izleyicileriyle buluşmuştu.
Sergi genel itibariyle, 1911-2006 yılları arasında yaşamış İstanbullu tiyatro sanatçısı ve yayıncı Hagop Ayvaz’ın kişisel çabalarıyla oluşturduğu tiyatro arşivinden yola çıkarak, toplumsal bellek, kimlik ve mekân bağlamında Türkiye’nin tiyatro tarihine odaklanıyordu. 2006 yılında, Ayvaz’ın vefatının ardından Agos gazetesine, ardından Hrant Dink Vakfı’na bağışlanan, yaklaşık 12 bin görsel materyal içeren Hagop Ayvaz arşivinin Hrant Dink Vakfı tarafından yıllar içinde büyük ölçüde kataloglaması tamamlanan ve dijital ortama aktarılan arşiv, “Kulis: Bir Tiyatro Belleği, Hagop Ayvaz” sergisi ile eş zamanlı olarak araştırmacıların erişimine açıldı. (kaynak)
2023 yılında her yıl takdim edilen Hrant Dink Ödüllerinin destekçileri arasında Fransa Büyükelçiliği’nin de, aynı zamanda Türkiye’de Fransız Enstitüsü isimli kurumun da ismi vardı. Büyükelçiliğin ismi hakeza Vakfın destekçileri arasında da geçmekte.(kaynak)
Sonuç olarak:
-Hrant Dink Vakfı’nın Fransız Büyükelçiliği ve ülkedeki Fransa destekli kurumlarla ilişkileri en üst düzeyde olup, sık sık beraber toplantılar düzenledikleri iddiaları doğrudur,
-Konuyla ilgili doküman ve materyallere Vakfın sitesinden ve Agos gazetesi aracılığıyla ulaşmak mümkündür,
- Fransa’nın kendi bölgesel çıkarları doğrultusunda Hrant Dink Vakfı’nı kullandığı olgusu bir gerçekten ibarettir,
-Sözde Ermeni Soykırımı ve güya bölgede Ermeni kımliğinin yokedilişiyle ilgili yalanları Fransa diğer Batılı kuruluşlarla beraber destekliyor