Arama

Select theme:

Çocuklar dezenformasyondan nasıl etkilenir?

Dijital teknolojilerin toplumdaki dönüştürücü etkilerinin incelendiği akademik bir kitapta, dijital ebeveyn, çocuk ve dezenformasyon ilişkisi değerlendirildi. Kitapta yer alan bir makaleye göre çocukların eleştirel düşünme becerileri yeterince gelişmediği için dezenformasyona karşı daha savunmasız olabilirler. Bu durum, onların dünya görüşlerini yanlış şekillendirebilir ve karar verme süreçlerini olumsuz etkileyebilir.

Dijital teknolojilerin toplum üzerindeki dönüştürücü etkilerinin incelendiği Dijital Çağda Sosyoloji adlı akademik derleme kitabı hazırlandı. Editörlüğünü Doç. Dr. Mehmet Büküm'ün üstlendiği kitapta İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bekir Emiroğlu'nun da "Dijital Çağda Değerlerin Yeniden İnşası: Ebeveynlik Pratikleri, Zorluklar ve Stratejiler" başlıklı bir makalesi yer aldı. İnternetin, doğru bilginin yanı sıra yanlış ve yanıltıcı bilgilerin de hızla yayıldığı bir platform olarak nitelendirildiği makaleye göre; çocuklar eleştirel düşünme becerileri yeterince gelişmediği için dezenformasyona karşı daha savunmasız olabilirler. Bu durum, onların dünya görüşlerini yanlış şekillendirebilir ve karar verme süreçlerini olumsuz etkileyebilir.

Dijital çağın, insanlık tarihinde benzeri görülmemiş bir hızda değişimi ve dönüşümü beraberinde getirdiğine dikkat çekilen yazıda, bu köklü değişimin özellikle çocukların ve gençlerin büyüme ve gelişim süreçlerini doğrudan etkilediğine ve ebeveynlik pratiklerini de yeniden şekillendirdiğine yer verildi. Dijital ebeveynliğin, çocukların dijital ortamlarda güvenli, bilinçli ve sorumlu bir şekilde var olmalarını sağlamayı amaçlayan proaktif bir yaklaşım olduğu, bu çalışmanın da ebeveynlere, eğitimcilere ve politika yapıcılara, çocukların dijital çağda sağlıklı, ahlaklı ve sorumlu bireyler olarak yetişmeleri için yol gösterici bir çerçeve sunmayı hedeflediği ifade edildi. Yazıda paylaşılan tespitler şunlar:

RİSKLER

-       Uygunsuz İçeriklere Maruz Kalma: İnternet, çocukların yaşlarına ve gelişim düzeylerine uygun olmayan şiddet, pornografi, nefret söylemi gibi içeriklere kolayca erişebilmelerine olanak tanımaktadır.

-       Siber Zorbalık: Dijital platformlar, siber zorbalığın yaygınlaşmasına zemin hazırlamaktadır. Siber zorbalık, çocukların çevrimiçi ortamda taciz edilmesi, tehdit edilmesi, aşağılanması veya dışlanması anlamına gelir.

-       Mahremiyet İhlalleri ve Kişisel Veri Güvenliği: Çocuklar, sosyal medya platformlarında veya çevrimiçi oyunlarda kişisel bilgilerini (ad, adres, okul bilgileri vb.) farkında olmadan paylaşabilirler. Bu bilgiler, kötü niyetli kişiler tarafından istismar edilebilir veya ticari amaçlarla kullanılabilir.

-       Dijital Bağımlılık: Dijital araçların aşırı ve kontrolsüz kullanımı, çocuklarda dijital bağımlılığa yol açabilir.

-       Dezenformasyon ve Bilgi Kirliliği: İnternet, doğru bilginin yanı sıra yanlış ve yanıltıcı bilgilerin de hızla yayıldığı bir platform. Ebeveynlerin çocuklarına bilgi okuryazarlığı becerilerini kazandırması, kaynakları sorgulamayı öğretmesi ve doğru bilgiye ulaşma yollarını göstermesi gerekmektedir.

-       Sanal Dünyada Sosyal İzolasyon: Dijital platformlar aracılığıyla kurulan sanal arkadaşlıklar, gerçek hayattaki sosyal etkileşimlerin yerini alabilir. Bu durum, çocukların sosyal becerilerinin zayıflamasına, empati yeteneklerinin azalmasına ve yalnızlık hissinin artmasına neden olabilir.

-       Fiziksel Sağlık Sorunları: Dijital araçların uzun süreli ve yanlış kullanımı, çocuklarda göz yorgunluğu, duruş bozuklukları, obezite ve uyku bozuklukları gibi fiziksel sağlık sorunlarına yol açabilir.

DİJİTAL EBEVEYNLİK VE DEZENFORMASYON

-       Dijital çağ, insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir hızda değişimi ve dönüşümü beraberinde getirerek, yaşamın her alanını derinden etkilemiştir. Bu değişimden en çok etkilenen kesimlerden biri de çocuklar ve genç nesillerdir. Dijital teknolojiler, çocuklara sınırsız bilgiye erişim, yeni beceriler kazanma, yaratıcılıklarını geliştirme ve küresel bağlantılar kurma gibi eşsiz fırsatlar sunarken, aynı zamanda siber zorbalık, uygunsuz içeriklere maruz kalma, mahremiyet ihlalleri, dijital bağımlılık ve dezenformasyon gibi ciddi riskleri de barındırmaktadır. Bu karmaşık ortamda, ebeveynlik pratikleri de köklü bir dönüşüm geçirmiş ve "dijital ebeveynlik" kavramı hayati bir önem kazanmıştır.

-       Dijital ebeveynlik farkındalığı, çocukların çevrimiçi güvenliğini sağlamanın temelini oluşturur. Farkındalık düzeyi yüksek ebeveynler, çocuklarına medya okuryazarlığı becerilerini kazandırmada daha etkilidirler. Bilginin doğruluğunu sorgulama, kaynakları değerlendirme ve dezenformasyondan korunma gibi konularda çocuklarına rehberlik ederler.

-       Dijital okuryazarlık, bireylerin dijital teknolojileri kullanarak bilgiye erişme, bilgiyi değerlendirme, oluşturma ve iletme becerilerini kapsayan geniş bir kavramdır. Bilgi okuryazarlığı, çevrimiçi ortamda bilgiye erişme, bilgiyi bulma, değerlendirme ve kullanma becerisidir. Bu, güvenilir kaynakları ayırt etme, dezenformasyonu tanıma ve farklı bakış açılarını anlama yeteneğini içerir.

-       Ebeveynlerin dijital farkındalığı, geniş bir yelpazeyi kapsar. Risk farkındalığı; siber zorbalık, çevrimiçi avcılar, uygunsuz içeriklere maruz kalma, mahremiyet ihlalleri, dijital bağımlılık ve dezenformasyon gibi dijital risklerin neler olduğunu ve çocukları nasıl etkileyebileceğini bilmek. Bu, sadece genel riskleri değil, aynı zamanda çocukların kullandığı belirli platformlardaki ve uygulamalardaki özel riskleri de anlamayı içerir.

-       Kontrol, sadece kısıtlamalarla değil, aynı zamanda çocuklara medya okuryazarlığı becerileri kazandırmakla da sağlanır. Çocuklara bilginin doğruluğunu sorgulama, kaynakları değerlendirme ve dezenformasyondan korunma gibi beceriler öğretilerek, kendi dijital deneyimlerini daha bilinçli bir şekilde yönetmeleri sağlanabilir. Bu, uzun vadede çocukların öz denetim becerilerini geliştirir ve dışarıdan bir kontrole daha az ihtiyaç duymalarını sağlar.

-       Dijital etik, geleneksel ahlaki değerlerin dijital ortama uyarlanmış halidir ve çeşitli temel ilkeleri içerir. Sorumluluk; kendi dijital davranışlarının sonuçlarından sorumlu olmak, çevrimiçi paylaşımların ve etkileşimlerin potansiyel etkilerini düşünmek. Bu, kişisel verilerin korunması, telif haklarına saygı gösterme ve dezenformasyondan kaçınma gibi konuları kapsar.

-       Ebeveynler, çocuklarına dijital etik değerleri kazandırmada en önemli rolü oynarlar. Çocuklara medya okuryazarlığı becerileri kazandırmak, onların dijital etik değerleri anlamalarına ve uygulamalarına yardımcı olur. Bilginin doğruluğunu sorgulama, kaynakları değerlendirme ve dezenformasyondan korunma gibi beceriler, etik çevrimiçi davranışların temelini oluşturur.

Benzer Makaleler: