Faktyoxla Lab. iddiaların gerçek olup olmadığını araştırdı.

Geçtiğimiz günlerde “Sözcü” gazetesinde yayınlanmış olan “Taşımacılıkta Azerbaycan krizi” isimli makalede Türkiye Cumhuriyeti’nde kayıtlı olan TIRların Azerbaycan sınırından geçerken onlardan devlet vergisinden başka ekstra ödemeler istenildiği, araçlarının sınır kapısından hızlı geçişine engeller oluşturulduğu yazıyor. 

Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Özer Sözcü gazetesine verdiği demeçte Ukrayna Rusya savaşından sonra Türkiye TIRlarının yüzde 70’nin taşınmalarını Azerbaycan üzerinden gerçekleştridiklerini söyledi. Özer savaştan önce bir haftaya Rusya’ya ulaşan Türk TIRlarının şimdi bu yolu bir aya gittiklerini belirttikten sonra bunun asıl nedeninin Azerbaycan gümrüğünün yapay engellerinden kaynaklandığını iddia etti. Aynı zamanda Özer’in iddiasına göre Türk TIRlarının her birisi Azerbaycan gümrüğünde 700 dolar fazladan ödüyor ve Azerbaycan hiçbir ülkeden almadığı ücreti yalnızca Türk şöförlerden alıyor.

“Sözcü” gazetesine  konuşan Türkiye’nin Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Özer aynı zamanda Rusya Ukrayna savaşının Türkiye’nin ulaşım sektörünün işini zora soktuğunu da dile getirdi. Özer: ‘‘Rusya-Ukrayna savaşı Türk taşımacılığına büyük sekte vurmuştu. Nisan ayı ortası itibarıyla 1500 Türk TIR’ı gitmek, 7 bin TIR ise dönmek için 45 gündür bekliyordu.

Bu TIR’ların savaştan etkilenen ilk grup olduğunu, bekleme sürelerinin 60-70 güne kadar ulaştıktan sonra ancak gidecekleri yere varabildiler. Sadece bir TIR’ın 45 gün beklemesinin maliyeti 6 bin dolar. Bu yüzden ikinci grup, aynı süreleri beklememek için çareyi ek maliyet oluştursa da Azerbaycan’dan geçmekte buldu. Biz Azerbaycan’dan geçiş ücreti almazken Azerbaycan hiçbir ülkeden almadığı ücreti yalnızca bizden alıyor. Maliyetimizi artıran bu durum, bizleri diğer ülkelerin nakliyecileri ile rekabet edemez hale getiriyor. İhracatımızı, daha ucuza gidip geldikleri için yabancı plakalı araçlar getiriyor.” diye konuştu.

“Pandemi ve savaş sektörümüz açısından birtakım gerçekleri gün yüzüne çıkardı. Aslında Azerbaycan kardeş devlet değilmiş, tek millet iki devlet hikâyeden ibaretmiş net şekilde bunu öğrendik” diyen Özer garip bir şekilde Azerbaycan’ı suçladı. Sosyal medya hesabından da aynı röportajın linkini paylaşan Abdullah Özer bu cümleleriyle iki kardeş ülke arasındaki tüm ilişkileri zan altında bırakmak adına çağrılar yaptı.

Adeta kardeş ülkelerimiz arasında fitne oluşmasını isteyen bu tür çalışmaların perde arkasında her zaman gizli güçlerin olduğunu bildiğimiz için Abdullah Özer’in hem kimliğini, hem de faaliyetini araştırdık. Belli oldu ki, çelişkili kişiliğe sahip bu kişi, sık sık çeşitli araç ve gereçlerle küçük gündemler oluşturmağı, taşımacılardan ibareet sosyal kitlesine yönelik popülist hal ve tavırlarıyla ilgi uyandırma çabasında. Bir keresinde hatta sorunlarla ilgili sosyal medyada yaptığı paylaşımda Roma Papası’nı etiketleyerek medyada kendisini gülünç duruma düşürmüştü.

2021 yılının Nisan’ında TIR şoförleri Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı önüne kamyon park ederek sorunlarını dinlemesi için Bakan Adil Karaismailoğlu’na ulaşmaya çalışmıştı. Özellikle Azerbaycan ile yaşadıkları geçiş izinleri ve geçiş ücretlerinden şikayetçi olan eski Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Özer, “Ulaştırma Bakanımıza biz ulaşamıyoruz. ‘Hayat ulaşınca başlar’ diyor ya hayat durdu bakanım durdu” demişti. Geçen sene Mersin’de nakliyecilerle, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Azerbaycan kim ki? Bir telefonuma bakar!”söylediği görüşmede de en önemli konuşmacılardan birisi de Abdullah Özerdi.

Abdullah Özer yukarıda da belirttiğimiz üzere geçen yıl gerçekleşen "TIR gösterisi" sırasında da Azerbaycan karşıtı platformlardan olan MGTV youtube kanalında da hemen hemen aynı tarzda bir konuşma yaparak yine Azerbaycan’ı suçlamış, Azerbaycan ve Türkiye aleyhinde olan güçlerin bu konuda aşağılayıcı yorumlar yazmalarına neden olmuştur.

Genelde Körfez ülkeleri ve civar bölgelerle ilgili analiz yazılarının yayınlandığı, muhalif gazetecilerin de sık sık boy gösterdiği "Al Monitor" analiz sitesinde Türkçe yayınlanan ‘‘Ukrayna savaşı Türk taşımacılığını nasıl vurdu?’’ başlıklı yazıda da uzman olarak konuşan kişilerden birisi de Abdullah Özerdi. Abdullah Özer burda da yine "Sözcü" gazetesine söylediği fikirlerin aynısını tekrarlamıştı: Güya biz iki devlet tek milletiz. Halbuki Türkiye, Azerbaycan plakalarından ücret almıyor. Biz de çare olarak araçlarımızdan bir kısmını Azerbaycan kaydına geçiriyoruz. Böylece araç başına ödediğimiz para 50 dolara iniyor. Sekiz yıldır her toplantıda bunu gündeme getirdim. Geçen yıl uygulamanın sonlandırılması için Azerbaycan meclisine tasarı sunuldu ama hala geçmedi.”

Dikkatimizi çeken diğer bir husussa, Uluslararası Nakliyeciler Derneği bilgi sisteminde Ermenistan’a taşımacılık yapan şirketlerin listesi oldu. Şöyle ki,  bu listede Abdullah Özer’e ait “Özer Taşımaçılık Turizm Servis Hizmetleri LTD”’nin ismine de rast geldik.

Onun konuşmalarına dikkat ettiğimizde belli oluyor ki, sayın Özer sahibi olduğu şirketin yük taşıdığı tüm ülkelerle (Azerbaycan Gürcistan, Rusya, Kazakistan) ilgili konuşuyor, fakat sorunlar yaşasa bile Ermenistanla ilgili bu sözleri söylemiyor. Ermenistan gibi tekuluslu, türkofobi içindeki bir ülkede bir Türk şirketinin bu kadar rahat, engelsiz çalışmasına ne diye imkanlar sağlansın ki? Düşünüyoruz ki, Türkiye Cumhuriyeti’nın gerekli kurumları bu hususlara dikkat ederlerse, A.Özer’in itirazlarının gerçek nedenini öğrenmiş olacaklar.

Türkiye'deki kaynaklarımızdan aldığımız bilgiye göre, yaklaşan parlamento seçimlerde milletvekili adayı olmaya hazırlanan Özer, tır şoförlerinin sorunlarını öne çıkararak siyasi kazanç elde etmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda Azerbaycan'ın hedef alınmasının arkasında Türkiye ile ilişkilerden rahatsız olan üçüncü güçlerin olduğu da bilgilerde kaydediliyor. Bu güçlerin büyük ihtimalle bir sonraki parlamento seçimlerinde kendisine maddi destek sağlayacağı söyleniyor.

Şimdi Abdullah Özer'in ne dediğine, Azerbaycan'da alınan vergilerin çokluğuna ve diğer konulara açıklık getirelim.

Kardeş Türkiye dahil Azerbaycan topraklarına giren tüm yabancı ülkelere ait TIRların sınırda ödediği harç ve vergiler sadece kanuni meblağlardır.

Sınırı geçme sürecinde taşınan mallara ilişkin gümrük ödemeleri, mevcut ulusal ve uluslararası mevzuata - Azerbaycan Cumhuriyeti Vergi Kanunu, Azerbaycan Cumhuriyeti "Devlet Görevlerine İlişkin Kanun", Avrupa Uluslararası Taşımacılık Anlaşması uyarınca yapılmaktadır. Karaya Göre Tehlikeli Madde Sayısı’na uygun olarak Vergi Kanununun 210 ve 211-c maddelerine göre, Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarına giren ve Azerbaycan topraklarından çıkan yabancı devletlerin taşıtları için yol vergisi tahsil mekanizmaları ve oranları belirlenmiştir. Vergi Kanunu’nun 211. maddesine göre; (Karayolu vergisi oranları) Araçların cinsine, motor hacmine, Azerbaycan topraklarında kalış süresine, koltuk sayısına, dingil sayısına ve aracın toplam ağırlığına ve yükle birlikte kat edilen mesafeye bağlı olarak Azerbaycan topraklarında tehlikeli madde taşımacılığı yapıp yapmadığı gibi hususlara uygun olarak belirlenmektedir.

Ayrıca yabancı devletlere ait araçların Azerbaycan topraklarına giren ve beyan edilen süreden fazla yurt içinde kalan taşıtlar için Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarında kalış süresine bağlı olarak ödenecek nihai yol vergisi tutarı tespit edildi. Vergi, Kanunu'nun 211.1.1.1, 211.1.1.2 ve 211.1.1.3 maddelerine göre hesaplanan yol vergisi tutarından ülkeye girişte ödenen yol vergisi tutarının düşülmesiyle hesaplanıyor.

Kanunun 211.1.1.3 maddesinde belirtilen vergi miktarı, Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarında ağır vasıtalarla eşya taşınması nedeniyle tahrip olan yolun her bir kilometresi için aşağıdaki miktar kadar artırılıyor:

 211.2.1. Araçların toplam ağırlığı:

38 tondan 41 tona - 0.15 ABD doları;

41 tondan 51 tona - 0,30 ABD doları;

51 tondan 61 tona - 0,45 ABD doları;

61 tondan 71 tona - 0,60 ABD doları;

71 tondan 81 tona - 0,75 ABD doları;

81 tondan fazla - 1.8 $; (Kaynak)

Ayrıca, "Devlet Görevine Dair" Kanunun 24. maddesi uyarınca, Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarında uluslararası karayolu taşımacılığını düzenleyen iznin verilmesinde bir devlet ücreti söz konusudur. Kanunun aynı maddesine göre (Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarında uluslararası karayolu taşımacılığını düzenleyen iznin verilmesi için devlet ücretinin seviyesi), ülkeye giren ve çıkan araçlardaki devlet vergisi miktarı belirlenmektedir.

Ayrıca, Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarına giren yüklerin tehlike derecesi ve bu topraklardan eşya geçişi dikkate alınarak, Tehlikeli Maddelerin Uluslararası Karayoluyla Taşınmasına İlişkin Avrupa Anlaşmasına göre vergiler belirleniyor. Bu Anlaşmaya göre, Azerbaycan Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca "Karayolu ile eşya taşıma kurallarının onaylanması üzerine", uluslararası karayolu taşımacılığına ilişkin ikili anlaşmalar uyarınca" vergiler belirlenmiştir.

Bu da şu demek oluyor ki;

Bu, Türk kamyonlarının yasal seviyeler, izinler ve kotalar temelinde vergilendirildiği anlamına gelir. Ücretler aşağı yukarı aynı tırlarla taşınan yükün ağırlığına ve menşeine, gidilen mesafenin uzunluğuna, giriş-çıkış transit geçişine ve ülkede kalış süresine göre belirleniyor. Tabii ki 10 ton yük taşıyan ve 4 gün Azerbaycan topraklarında kalan bir tır ile 20 ton mal taşıyan ve 10 gün ülkede kalan bir aracın vergi ve harç farkının birkaç katı olması oldukça doğaldır.

Gümrük sınırında vergi ve harçların ödenmesi söz konusu olduğunda, tüm ödemeler sadece elektronik yollarla yapılmakta ve muhasebe bilgileri elektronik gümrük beyannamelerine doğrudan yansıtılmaktadır. Vergi Kanunu'nun 212. maddesi uyarınca, yol vergisi stopajı, gümrük memurunun teması olmadan elektronik olarak bütçeye ödenir. Kanunun 211.1.1 maddesinde öngörülen yol vergisi, yabancı ülkelerde kayıtlı araçların gümrük bölgesine girmesi durumunda sınır kontrol noktalarında veya gümrük çıkış yerlerinde yol vergisi alınmak suretiyle 1 banka günü içinde Azerbaycan’ın devlet bütçesine aktarılıyor. Resmi iletişimin olmadığı sınır kontrol noktalarında elektronik terminaller kurulmuş veya online ödeme kanalları sağlanmıştır.

Böylece Türk taşımacılarının araçları, diğer tüm yabancı ülkelerin araçları ile aynı vergi ve harçlara tabidir. Bu nedenle Türk sermayeli nakliye şirketlerinin şoförleri mevcut kurallara göre vergi ve harçlara tabidir ve ayrıca herhangi bir ek para talep edilmesi mümkün değildir.

Türk TIRlarının sınırda gecikmelerine gelinceyse, bunun en önemli nedeni Azerbaycan'daki sınır kontrol noktalarındaki aşırı kalabalık değil, Rusya Ukrayna savaşından bu yana sınırı geçen tırların sayısı iki katından fazla artmış olmasıdır. Bu, elbette, fiziksel aşırı yüklenmeye ve geçişin uzamasına yol açmaktadır. Türk TIR’larının seyahat ettiği transit güzergahlar birkaç ülkeyi kapsamaz ve kamyonlar tek başına Azerbaycan gümrüklerinden geçmez ve yoldaki birkaç gün gecikmeler Azerbaycan gümrüğünün suçu değildir. Azerbaycan'ın batı ve kuzey sınır kapılarında bulunan geçiş noktasına birçok ülkenin gümrük noktalarından tırlar geçmektedir. Bu aşırı kalabalık ve gün kayıpları en fazla Gürcistan Türkiye sınırında görülmektedir.

Abdullah Özer de bunu kabul ediyor ve Gürcistan-Rusya sınırının gümrük makamları tarafından çeşitli engellere ve ayrımcılığa maruz kaldığını söylüyor. Alıntı: “Gürcistan-Rusya sınırında ayrımcılıkla karşı karşıyayız. Aynı zamanda Gürcistan'dan Türkiye'ye dönen tırlar da sınır kapılarımızın verimsizliği nedeniyle günlerce Gürcistan'da mahsur kaldı. Türkiye'de transit geçiş için bekleme süresi 6-10 gün arasındadır. Normal şartlarda 4-6 gün sürüyor ancak Gürcü polisinin kavşaklardaki ayrımcı politikası sonucunda süre 6-10 güne çıktı. Özer, Türkiye'ye giriş kapıları tam çalışır durumda olsa bile tırların sınırda 10 gün beklemek zorunda kalmayacağını söyleyerek sözlerine devam ediyor. "Sınır kapılarımızda hızlı geçişleri sağlayacak modeller geliştirmemiz gerekiyor."

Görüldüğü üzere, Türkiye'ye ait araçların gümrük kontrol noktalarından hızlı geçişine engel olduğu iddiaları yerinde sayılamaz.

Sonuç olarak belirtmek gerekir ki, 14 Nisan 2021 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Gümrük Komisyonu ile Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı arasında gümrüklerde işbirliği ve karşılıklı yardımlaşmanın etkinliğinin artırılmasına yönelik bir Eylem Planı imzalanmıştır.  Eylem Planı, yeni bir Bilgisayarlı Transit Sistemi (NCTS), risk yönetimi, gümrük suçlarıyla mücadele, gümrük kontrol noktalarında uygulanan işlem ve işlemlerin basitleştirilmesi ve diğer konuları öngörmektedir. Bu belgenin uygulanması her iki ülkenin ilgili kurumları tarafından sürekli olarak izlenmektedir. Türk sürücülerin gümrük ihlalleri ile ilgili şikayetleri varsa resmi olarak başvurabilirler.

Sonuç olarak Türkiye Uluslararası Taşımacılık Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Özer’in,

- "Azerbaycan topraklarını ana alternatif transit olarak kullanıyoruz, ancak gümrükte beklemek ek maliyetler yaratıyor" - cümleleri manipülasyon ve hatadır. Özer, Türkiye-Gürcistan sınırında da benzer bir durumun yaşandığını kabul ediyor;

- "Türk tırlarının her birinin Azerbaycan gümrüğünde 700 dolar ücret ödemesi gerekiyor ve bu vergi sadece Türk nakliyecilerinden tahsil ediliyor." – fikriyse tamamen yanlıştır, bu vergiler herkes içindir;

- Demeçte gerçekler tahrif edilmiştir;

- Azerbaycan-Türk kardeşliğini istemeyen güçlerin isteği üzerine Abdullah Özer'in Türkiye'de yapılacak seçimlerde siyasi kazanç elde etme isteği bu mesajları dile getirmesine neden olmuştur.