2020 yılında İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani’nin ABD’nin düzenlediği bir saldırı sonucu öldürülmesine, Türkiye’de birbirinden bütünüyle farklı ideolojik zeminlere sahip olduğu düşünülen kesimlerin benzer tepkiler vermesi, bu yapıların ideolojik temellerinin ve siyasal ilişkilerinin yeniden sorgulanmasına yol açtı. Aslına bakılırsa, bir Türk düşmanı olan, yürüttüğü operasyonlarla Türkiye`yi bölgede zor durumda bırakan Kasım Süleymani İran Devrim Muhafızları Komutanı olarak Ortadoğu`da ve civar bölgelerde kendi hakim rejiminin görüşünü ve ideoloji doğrultusunda bölgeyi yeniden şekillendirmeye çalışan gücü temsil ediyordu.

Suriyeli gazeteci yazar Gazi Tahir Dahman bu şekillendirmenin, Suriye ve Irak'ın çoğu bölgesinde soykırım ve etnik temizlik derecesine varan sert bir yaklaşım haline geldiğini iddia ediyor. Gazi Tahir Dahman`a göre, Kasım Süleymani'nin kendi fotoğraflarını, "Diz çöktürmek, tehcir etmek veya öldürmek için size geldim." sloganını imzalayarak bölgeye yaptığı meydan okumaya yanıt verme noktasında lafı evirip çevirmeye gerek yoktur.

Faktyoxla Lab. olarak İran Devrim Muhafızları Komutanı`nın bölgede Türkiye`ye karşı yaptıklarını, terör örgütlerini nasıl desteklediğini okurlarımız için derledik.

2016 yılında İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani Irak'ın kuzeyindeki Süleymaniye kentinde terör örgütü PKK lideri Cemil Bayık ile bir araya geldi. Basnews internet sitesinin haberine göre Süleymani, Bayık'tan Irak'ın kuzeyindeki Musul kentini DEAŞ terör örgütünün elinden almayı amaçlayan devam eden bir kampanyaya katılmak üzere Sincar'a PKK militanları göndermesini istedi.

Haber sitesi Süleymani'nin Süleymaniye'de (ayrıca Kürt bölgesinde bulunurken) Bayık'a, grubun savaşçılarının Musul kampanyasına katılması halinde İran'ın PKK'ya mali ve askeri desteğini artıracağına söz verdiği bildirdi. Ayrıca Bayık'tan Irak'ın İran'ın etki alanına giren bölgelerinde PKK'nın varlığını güçlendirmesini istediği bildirildi. Web sitesine göre, toplantı Irak merkezi hükümet üyelerinin "PKK'ya Bağdat'ta askeri ve siyasi bir karargah kurması için olanaklar sağlamasının" hemen ardından geldi.

Türk siyasiler ve gazeteciler de Kasım Süleymani`nin bölgedeki terör örgütlerine destek vererek, jeopolitik eksende Türkiye`yi küçük düşürmek için hep çabaladığını söylüyorlar. Örneğin, AK Parti MKYK Üyesi, eski milletvekili, gazeteci yazar Şamil Tayyar Kasım Süleymani’nin ölümünün ardından tweet atarak bu ölümün sadece sadece İran değil, terör örgütü PKK ve YPG için de kayıp olduğunu yazdı: ‘‘Kasım Süleymani’nin ölümü, sadece İran değil terör örgütü PKK ve YPG için de kayıptır. Çözüm sürecinde PKK’nın silah bırakmasını engellemeye, Fırat Kalkanı, Afrin ve Barış Pınar’ını sabote etmeye çalıştı. PKK’nın en büyük hamisiydi. Su testisi su yolunda kırıldı.’’

Türk gazeteci Nevzat Bingölse Yeni Akit gazetesinde yazdığı makalede, Süleymani'nin PKK'yı Türkiye hükümetiyle barış yapmaktan caydırdığını söyledi. Kasım Süleymani’yi bir Türkiye düşmanı olarak tanımlayan Bingöl, Kuzey Irak'ın Hakurk bölgesinde tanık olduğu bir olayı anlattı. "Kasım Süleymani tamamen İran milliyetçisiydi. PKK ile çok iyi ilişkileri vardı. PKK'nın eylemlerinin arkasındaydı... Ali Sapan Grubu Türkiye'ye teslim olurken Kasım Süleymani, grubun Türkiye'ye teslim olmasını istemedi, ‘’Türklere güvenemezsiniz’’ – dedi. 1999 yılıydı. O zaman Süleymani pek ünlü değildi. Olumsuz bir cevap aldığında, Kasım Süleymani bir kart daha oynadı. 'Size Katyuşa roketleri vereceğiz' dedi. O dönemde PKK gerçekten Katyuşa roketlerini istedi, bunu da Abdullah Öcalan'ın kararı uygulanacağı için İranlılar reddettiler.

"Ali Sapan Grubu Şemdinli'den Türkiye'ye teslim olunca İran, Kandil'i 200 roketle vurdu. Türkiye'ye teslim olmalarına, Türkiye ile barışmalarına Katyuşa roketleriyle cevap verdi. Doğrusu Süleymani'nin bu kadar büyütülmesi beni üzdü. Açıkçası onun milliyetçi çevrelerde kahraman ilan edilmesi de beni şaşırttı... Kasım Süleymani'nin kim olduğunu bilmeden bir Türkiye düşmanının bu kadar yüceltilmesi iki tiranın [yani ABD ve İran'ın] birbirine vurması bizim açımızdan çok da önemli değil." 

Öte yandan, terör örgütü PKK'nın Suriye Kolu PYD saflarında 2 yılı aşkın süre kalan ve örgüt sözcülüğü görevinde bulunan Talel Silo Kasım Süleymani'nin Afrin savaşı öncesi örgüt elebaşıları ile bizatihi görüştüğünü ve Türkiye ile savaşın dediğini söyledi. Referans.com'a konuşan Talel Silo Kasım Süleymani bizimle hep olumlu ilişki içerisinde oldu ve örgüte destek verdi" diye konuştu. 

Talel Silo'nun PKK - Süleymani ilişkisine dair verdiği en çarpıcı bilgilerden biri de İranlı general Süleymani'nin PKK'dan Türkiye ile savaşmasını istediği yönündeki sözleri oldu. Talel Silo, 20 Ocak 2018'de başlayan Afrin Harekatından 10 gün önce Kasım Süleymani Halep'e geldi. Oradan PKK Afrin sorumlularından Hacı Ahmed Hıdro ve Mahmud Berhudan'ı arayarak yüz yüze görüşme isteğini iletti. Ertesi gün Afrin'e sınır kasabalardan Nübbül'de bir görüşme gerçekleşti. Süleymani o gün PKK Afrin sorumlularından Afrin'i terk etmemelerini ve Türkiye'ye karşı savaşmalarını istedi. Buna karşılık silah, cephane ve militan desteği sözü verdi. Ardından 400 kişilik Şii Muhammed Bakır Tugayı militanını Afrin'e yolladı. Kudüs Ordusu Komutanı o dönem PKK' ya bol miktarda cephane, araç, havan, füze ve silah desteği verdi" ifadelerini kullandı.

2017’den bu yana Doha’daki Amerikan düşünce kuruluşu Brookings Institution’da konuk bilim insanı olarak çalışmalarını sürdüren İranlı siyaset bilimci Dr. Ali Fetullah-Necad İran sınırları dışında, özellikle de Süleymani komutasındaki birliklerin faal olduğu ülkelerde generalin ölümünün farklı yankı bulduğunu söyledi. DW’e konuşan Fetullah – Necad`a göre, Kasım Süleymani İran’ın bölgesel politikalarının çehresi ve mimarı olarak, Suriye’de Esad rejimine verdiği destek olsun, İran bağlantılı Iraklı milisleri yönlendirmesiyle olsun ve son olarak 2019`un Ekim ayı başında başlayan Irak’taki protestoların kanlı bir şekilde bastırılmasına katkısı olsun, eli kanlı biri olarak kabul ediliyordu. Bunların talimatını verenin Süleymani olduğunu söyleyen siyaset bilimci bu insanlar için Süleymani’nin öldürülmesinin bir kurtuluş anlamına geldiğini vurguladı. 

Sonuç olarak, İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani’nin bölgede yürüttüğü operasyonlara bakacak ve bölgeyi iyi okuyan analistlerin değerlendirmelerinden yola çıkacak olursak, onun yaşamı boyunca Türkiye, Türk dünyası ve aynı zamanda insanlık için ciddi bir tehdit olduğunu göre biliriz.