Ermenistan’ın ‘‘Aravot” gazetesi o dönemlerde “Habertürk”ün Türkçe versiyonunda köşe yazarı ve İngiltere’nin haftalık “Economist” dergisinde yazar olarak çalışan Amberin Zamanla bir röportaj yaptı. ABD'nin eski Ermenistan Büyükelçi Yardımcısı Joseph Peningtonla evli olmasından ve üç yıl boyunca Ermenistan'da yaşadığından bahseden Zaman Ermenistan-Türkiye protokollerinin onaylanmasının askıya alınması ve Karabağ sorununun çözümü hakkında konuşarak “Protokollerin metnine baktığımızda Dağlık Karabağ ile ilgili hiçbir şey yok. Kanaatimce Türkiye, her şeyden önce protokolleri imzalayarak Ermenistan'ı Karabağ sorununda boyun eğmeye zorlayacağına inanmış, bunun işe yarayacağını ummuşlardır." – demişti.
Amberin Zaman verdiği röportajda Türkiye'nin amacının, nihai bir karar, yani protokolleri onaylama arzusu olmaksızın bu protokoller veya "gösteriler" ile belirli bir izlenim bırakmak olduğuna inandığını söyledikten şu cümleleri sarfetmişti:
“Türkiye'nin bu anlaşmazlığın çözülmesini istemesine rağmen, Karabağ'ın Ermenistan ve Türkiye arasındaki diyaloğun bir parçası olmaması gerektiğini defalarca yazdım. Türkiye, Ermenistan ile normal ilişkiler kurarsa daha olumlu sonuçlar elde edebilir. Türkiye'nin Azerbaycan'ın kurbanı olması gerektiğini düşünmüyorum. Azerbaycan'ın Türkiye'ye dış politikasını dikte etme hakkı yoktur.”( Kaynak)
Çalıştığı ve yazdığı yerli, yabancı farketmeksizin tüm medya kuruluşlarında her sözünde, her cümlesinde Türkiye ve Azerbaycan aleyhinde kin kusmağı adeta kendisine ilke edinmiş Amberin Zaman hala tutumunu sergilemeği sürdürüyor. Al Monitor’da yazdığı bir yazıda Ermenistan Türkiye normalleşmesi hakkında düşüncesini dile getirirken; ‘‘Türkiye, Ermenistan ile barışın, kendi ülkesindeki insan hakları ihlalleri, Doğu Akdeniz'deki saldırgan eylemler ve kuzeydoğu Suriye'nin büyük bir bölümünü askeri işgaliyle zedeleyen uluslararası imajını onarmaya yardımcı olacağını düşünüyor’’(Kaynak) – diyecek kadar çirkefleşen Türk’e dosta olan herkese düşmanlık besleyen Amberin Zaman’ın kimliğini anlamak için onun yıllarca yazdıklarına, çıktığı televizyon programlarında, katıldığı konferanslarda söylediklerine dikkat etmek bile yeterli olacak diye düşünüyoruz.
Faktyoxla Lab. olarak onun Türkiye ve Azerbaycan aleyhinde yazdıklarını araştıracak ve kim olduğunu okurlarımızın gözleri önüne sermeğe çalışacağız.
Terör örgütü PKK'nın yuvanlandığı Kandil'e yaptığı ziyaretlerle bilinen Amberin Zaman, örgütün Suriye'deki uzantılarıyla da bir araya gelerek röportaj yapmış, Taraf gazetesinde çalışırken Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) başbakanı Neçirvan Barzani'yle bir röportaj gerçekleştirmiş, ama röportajın neredeyse tamamında kışkırtıcı sorular soran Zaman istediği cevabı bir türlü alamamıştı. Özellikle hükümet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı suçlayıcı sorular karşısında Barzani'nin verdiği cevaplar Taraf yazarına istediği fırsatı vermemişti.
Hrant Dink Vakfı ve ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü tarafından düzenlenen Mühürlü Kapı: Türkiye-Ermenistan Sınırının Geleceği Konferansı’nda konuşurken Ermenistan’a sevgisini asla gizlemeyen Amberin Zaman. (Kaynak)
II Karabağ Savaşı sırasında da Azerbaycan’a olan düşmanlığını ve Ermeni yanlısı tavırlarını saklamak gereği dahi duymuyordu. Örneğin, savaş sırasında ve sonrasında Ermenici çevrelerin servis ettiği ‘’paralı asker’’ yalanını servis etmek amacıyla ‘’ Türkiye'nin askeri müdahalesi, uzun süredir kaynayan Dağlık Karabağ ihtilafını geçen yıl Ekim ayında Suriyeli paralı askerlerin de yardımıyla kararlı bir şekilde Azerbaycan lehine çevirdi.’’(Kaynak) cümlelerini sarfederken aşağıdaki cümlelerden oluşan tweetleriyle de gerçekleri bilen insanlardan da tepki topluyordu: ‘‘Yillardir asilamayan en buyuk sorun guvensizlik. Ermeniler acisindan Aliyev liderligindeki Azerbaycan'a nufusun cogunulu Ermeni olan Karabag'in nihai statusu konusunda anlasma olmadan iade edilen her karis toprak Azerbaycan'in saldirganligini odullendirmis olur.’’
17 Şubat 2017’de Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde Savcılar Sitesine bomba yüklü araçla terör saldırısının düzenlenmesinin ardından, Amberin Zaman saldırıyla ilgili attığı Tweet’de, referandum ve saldırı arasında bağ kurdu. Saldırıya tepki gösterir gibi davranan Zaman, referandumda ‘hayır’ cephesinde olan PKK’nın gerçekleştirdiği alçak saldırıyla ‘evet’ oylarını arttıracağından yakınarak gerçek yüzünü göstermiş oldu.( https://www.superhaber.tv/amberin-zamandan-akil-almaz-provokasyon-haber-42835)
Ermeni sevgisini saklamağa bile gerek duymayan sözde gazeteci ABD'de bulunan Ermeni Soykırımı anıtını ziyaret ederek çektiği fotografını sosyal medyada paylaşmıştı. Ermenihaber sitesinin haberine Ermeni Soykırımı'nın tanınması mücadelesine katkısız kalmayan gazeteci, "Twitter"de paylaştığı resmiyle "Ermeni Soykırımı anıtı", "Boston", "Bir daha asla" (#ArmenianGenocide memorial, #Boston, #neveragain) hashtagları kullanmıştı.
Ermeni Soykırımı'nın 100. yıldönümü anma etkinlikleri kapsamında hazırlanan "100 saniye" projesine de katılan Amberin Zaman, Ermeni Soykırmı'ndan kurtulan Sara Muradyan'ın hayat hikayesini proje için seslendirmişti. (Kaynak).
Aynı zamanda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da yaptığı başarılı çalışmaları zan altında bırakmaktan kendisini alamıyor, her başarılı adımdan sonra mutlaka Amberin Zaman bir yazısında bu yapılanları karalamak için farklı yollar deniyordu. Örneğin, bir yazısında Amberin Zaman, Erdoğan’ın yaptığı yollarla, altyapıyla ve PKK'ya karşı yürüttüğü kampanyayla övündüğünü belirterek, hükümetinin Kürt nüfusun çoğunlukta olduğu güneydoğudaki başarılarını savunduğunu kaleme aldıktan sonra terör örgütü mensubu ağzıyla konuşuyor adeta: ‘‘Demokratik yollarla seçilmiş düzinelerce Kürt belediye başkanının PKK ile işbirliği yaptıklarına dair belirsizce doğrulanmış iddialarla zorla sınır dışı edilmesini haklı çıkarıyor.”( Kaynak)
Amberin Zaman, ne zaman Türkiye’de, ya da Azerbaycan’da önemli bir olduysa, hemen bu olayları aldığı emirler doğrultusunda karalamağa girişti. 2015 yılında Azerbaycan’ın Avrupa Oyunları’nın ev sahipliğini üstlenmesini sineye çekememiş olacak ki, hemen açılıştan bir ay önce yazdığı ‘‘Azerbaycan yeterince seksi değil mi?’’ isimli yazısında Azerbaycan’ı adeta bir hapishaneye benzetti ve kendisi gibi Ermeni ve Batı hayranı olan Arzu Geybullayeva’ya durumu sorarak sözde ‘’gazetecilerin’’ ve ülkeyi karıştırmak için adeta fırsat kollayan yabancı fonların faaliyetinin kısıtlanmasını eleştirdi.
Şaşırdık mı?! Hayır. Zira, Amberin Zaman’ın Tahran’daki görüşmeyi ele aldığı yazısı, yazısındaki ifadelere bazı eklemelerle, 2018 yılında Rusya’nın ünlü Russia Insider sitesi tarafından paylaşılmıştı. Amberin Zaman, “Erdoğan Putin’den İdlib konusunda sevgi görmedi” başlığıyla yazısına giriş verirken, Ruslar bu serlevhaya, “Rusya Sultan’ın teröristlerini ezmeye karar verdi” ibaresini de eklemişti. Ayrıca, Rus sitesi “Gelmekte olan İdlib savaşı ayrıca Moskova ile Ankara’nın istekleri arasındaki bir savaş olacak” ifadesini kullanmıştı.
Daha evvel de Türkiye aleyhinde çarpık yayınlarıyla bilinen Rus kaynağına meze olmuş yazısında A. Zaman devamla, rejimin şimdiki hedefinin, el-Kaide ile bağlantılı Heyet Tahrir eş-Şam hakimiyetinde olduğunu vurgularken, rejimin en beter terör faaliyeti yürütmesine dikkat çekmeyip aleyhinde ifadeye yer vermeden adeta Esed tarafını planında haklı gibi lanse etmişti.( Kaynak)
Zaman zaman Türkiye’ye attığı çamurlar ve Papa’da daha Katolik davranarak Ermeni yanlısı olarak sergilediği tavırlar kuşkusuz Ermenilerin de beğenisini kazanmıştır. Şöyle ki, sözde Batı Ermenileri Sorunları Araştırma Merkezi'nden Meline Anumyan akunq.net sitesinde yayınlanan yazısında Türkiye’nin en büyük internet gazetesi “Habertürk”’ün köşe yazarlarından Amberin Zaman, “Ermeni Tasarısı” isimli yazısını şu sözlerle tamamlıyor: “Halil Berktay, Fikret Adanır, Taner Akçam ve Ayşe Hür gibi şimdilik bir avuç olan ama sayıları peyderpey çoğalan Türk tarihçileri, hayatlarını riske atarak 1915 süreci konusunda zihinlerimizi, gözlerimizi açıyor, on yıllarca yutturulan yalanları deşifre ediyorlar. Gün gelir bu mesele TBMM çatısı altında da tartışılır. Vicdanlar konuşur”. Zaman’ın yazısının linkini de okurlarına sunan Anumyan sonda kendisine teşekkür etmeği de unutmuyor.
Görüldüğü üzere, her yazdığı yazıda kendisiyle çelişen, Azerbaycan'la Türkiye’nin birbirinden Soğuk Savaş sonucunda ayrılmadığını bilemeyecek kadar tarih bilgisinden yoksun olan sözde gazeteci Amberin Zaman aslında kimi gerçekleri çok iyi biliyor, sadece bu gerçekler onun ve ona emir verenlerin işlerine gelmiyor. Konu Türkiye ve Azerbaycan olunca maalesef işler böyle yürüyor. Oysa, siz hiç Amberin Zaman’ın Ermenistanla ilgili olumsuz tavır takındığını gördünüz mü?!