Türkiye Komünist Partisi’ne yakınlığıyla bilinen Sol Haber sitesi Azerbaycan'da resmi devlet gazetesinin Karabağ Savaşı'nın ardından ilan edilen "8 Kasım Zafer Günü"nde yayımlanan nüshasında Coca Cola reklamına yer verildiğini yazdı. Site İsrail'in Gazze'de yürüttüğü katliama tepki olarak Türkiye'de yerlere kola dökerek "protestolar" yapılırken, Azerbaycan'ın resmi gazetesinde Coca Cola'nın reklamı yayımlandığının özellikle altını çizdi. Haber sitesi ayrıca Bakü’nün Tel Aviv'in bölgedeki en önemli müttefiki olmaya devam ettiğini, İsrail’in enerji ihtiyacının büyük bölümünü Azerbaycan'dan karşıladığını dile getirdi

Faktyoxla Lab. (Teyit Laboratuvarı) olarak Sol Haber sitesinin Azerbaycan’a karşı tutumunun neden bu kadar önyaqrgılı ve agresif olduğunu araştırdık.

Öncelikle, araştırmalarımız araştırmalarımız zamanı haber sitesinde sık sık böyle asılsız, manipülasyon üzerine kurulu ve taraflı haberlerin yayınlandığını belirledik. Örneğin, Sol haber sitesi bu yıl 13 Ekim tarihinde Ogün Eratalay imzalı "İsrail'in bölgedeki ilişkileri: Azerbaycanla iki millet tek ordu" başlıklı bir yazı yayınladı. Yazıya baktığımız zaman, yeni ve aynı zamanda ciddi hiç bir argüman göremedik. Yıllarca çeşitli İran destekli ve çeşitli ulus ötesi meddya kuruluşlarınca dile getirilen iddialar yazar tarafından tekrar ısıtılıp okurlara takdim edilmişti. 2012 yılında Reuters Ajansında İsrail'in Azerbaycan topraklarını İran'a karşı kullanacağı konusunda çıkan iddialarından başlamış, resmi Tahran'ın, daha net ifade olacak olursak, İran dışişleri bakanlığı sözcüsü Nasser Kenani'nin bu yıl seslendirdiği İran'a karşı güya suikast girişimlerinin olmasıyla ilgili iddialarına kadar tüm bu iddialar karşısında Azerbaycan defalarca her hangi bir ülkenin kendi topraklarından başka bir ülkenin topraklarına saldırmasına izin vermeyeceğini belirtmiş olmasına rağmen, Sol haberin hala böyle bir iddiada bulunması sanırız bu medya kuruluşuyla İran arasında bulunan bazı gizli bağların habercisi.

Başka türlü neden bir medya kuruluşu, hem de Türkiye Komünist partisine yakın olan bir medya kuruluşu Coca Cola gibi her hangi bir ülkeyle organik bağı bulunmayan uluslararası bir şirketin Azerbaycan'ın Zafer gününü kutlamasından rahatsız olsun?! Bir de bunu Bakü'nün Tel Aviv'in bölgedeki en önemli müttefiki olmaya devam etmesiyle ilişkilendirsin. İki cümle kursun ve desin ki, Azerbaycan petrolünün de Türkiye limanları üzerinden İsrail'e gittiği ortaya çıkmıştı. Sitemiz olarak bu iddialara yanıt verdiğimiz için bu iddianın gerçek olup olmadığına dahi değinmeyeceğiz.

Emekli diplomat Engin Solakoğlu da sürekli sol haber sitesinde Hankendi'ye Stepanakert demekte ısrar eden, Ermenilerin Dağlık Karabağ'da Azerbaycan tarafından etnik temizliğe maruz bırakıldığını iddia eden, ordaki ayrılıkçı güçleri öz savunma güçleri olarak tabir eden Ermenici yazarlardan bir tanesi. Azerbaycan'ın sonuncu anti terör operasyonundan hemen hemen kalemine sarılarak Ermenileri savunmak için harekete geçen emekli diplomat peşpeşe iki yazı kaleme aldı. Vodvil trajediye dönerken ve Aynı yerden devam…

Ha, bir de daha öncesinde Güney Kafkasya'da bir garip vodvil yazısını da unutmayalım...

Öncelikle, vodvilin bir tiyatro termini olduğunu ve çok hareketli, eğlenceli konusu olan, şarkılara da yer verilen hafif bir güldürü olduğunu belirttikten sonra Ermeniler için zavallı millet diye yaygara koparan bir diplomatın Gence'de, Terter'de, Berde'de sivil yerlesim yerlerine atılan bombalar ölen masum insanların hayatını kaybetmesini bir güldürü olarak isimlendirdiği için garipsiyoruz. Ama bu yazılarda da sayın Solakoğlu'nun Agos gazetesinde yazan Ermeni gazetecileri, örneğin Aris Nalcı'yi, ya da Yegvart Denzikyan'i aratmayacak şekilde Ermenistan yetkililerini ve genel anlamda dünya kamuoyunu Stepanakert'i (Hankendi'yi degil, üstüne basa basa ısrarla Stepanakert'i!!!) yalnız bıraktığı için kınadığını, Pasinyan'a da Ermenistan'i Batı'ya yaklaştırmak adına çabaladığı için takdir ettiğini görüyoruz. Ha, bir de devamında Solakoğlu Türkiye'yi de Pasinyan'in çabalarına sıcak bakmadığı için kınamayı da unutmuyor. Düşünsenize, Türkiye Komünist partisine yakın bir yayın kuruluşunda Rusya Batı arasında tercih yapılacaksa, tercih Batıdan yana yapılıyor. "Stepanakert yönetimi"nin fiilen son bulmasına çok üzülen bu Sosyalist dede "biz sosyalistler" diyerekten ikinci yazısında Stepanakert'in yanına bir de Artsak Cumhuriyeti ibaresini de ekliyor ki, evlere şenlik... Solakoğlu'nun "Aynı yerden devam" yazısındaki Rusya'nın, İsrail'in ve Türkiye'nin desteğini alan Azerbaycan" ifadesini sizlere de bir yerlerden tanıdık geliyor değil mi?! Her ne kadar Karabağ Ermenileri kliklerini ve diaspora Ermenilerini suçlasa bile, emekli diplomat aslında bu yazısında Ermeni ağzıyla konuşmayı ihmal etmemiş. Ve aslında ipucu da veriyor hafiften Avrupa'da diplomatken aktif olan iki Ermeni terör kliginden bahsederek: "ASALA'nin diplomat cinayetleri çoktan bitmişti ama iki örgütün kimi eşkıyalıkları devam ediyordu. Bunlardan birisi Van Kollektifi, diğeriyse Nor Serunddu." Emekli diplomat itiraf etmiyor, ama galiba bu örgütlerle bazı dirsek temasları bulunmuş...

Engin Solakoğlu sonda Azerbaycan'a bazı tavsiyelerde de "bulunmaktan kendisini alamıyor": Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi yeniden tesis edilmeli, bölgenin yasal sakinleri olan Ermeniler ve Azeriler topraklarına geri dönmeliler.

Evet, resmi Bakü de aynı şeyi diyor ve Azerbaycan vatandaşlığını kabul eden bütün Ermenilere tüm Azerbaycan vatandaşlarına sağladığı halkları sağlayacağını taahhüt ediyor. Ama Karabağ'a yerleşmiş olan Ermeniler daha sonra Engin Solakoğlu türünden soykırım yaygaracılarınin ekmeğine yağ sürmek adına Karabağ'dan göç ediyorlar.

Sol haber sitesinde Azerbaycan aleyhinde yayınlanan diğer bir yazıysa "Bir money talks hikayesi: Türkiye'nin Azerbaycan'ı desteklemesinin arkasındaki gerçek sebep" isimli yazıdır. Sol haber sitesinin genel yayın yönetmeni Yiğit Günay'ın imzasını taşıyan yazıda daha ilk cümlelerden ülkemize karşı nefretin adım seslerini duymaya başlıyoruz: "Azerbaycanla Ermenistan savaş halinde. Türkiye Azerbaycan'ın tarafını tutuyor. AKP'lilerin söylediklerine bakarsanız bundan doğal bir şey yok. Zira Türkiye ve Azerbaycan "iki devlet, bir millet". Oysa Azerbaycan'a verilen desteğin asıl sebebi başka. Ne din, ne ırk, asıl sebep para..."

Uzun uzun Azerilerle Türklerin(?!) tek millet olmadığından bahseden Yiğit Günay konunun güya Azerbaycan sermayesinin olanakları Ak Parti iktidarının ayakları altına sermesi olduğunu vurguluyor ve Vardanyan'in şirketinin Petkim ihalesinden uzaklaştırılması, ihalenin SOCAR'a verilmesini acıklı bir hikaye olarak anlattıktan sonra silah altındaki Azerilerin (?!) ve Ermenilerin hala birbirilerinin boğazına sarılmakta olduğunu iddi ediyor. İşin püf noktası ne biliyor musunuz?! Bir de bu yazıların yazılmasının altında yatan neden?! Son dönemlerde İsrail'in Gazze'deki yürüttüğü terör operasyonuna Azerbaycan'ı müdahil etmenin ve Türk kamuoyunda Azerbaycan'a karşı nefret uyandırmanin yollarını arayan bu güçler sosyalist, komünist, radikal dindar olarak geçinseler bile, sonuçta bir noktada bir araya geliyorlar: Türkiye Azerbaycan iliskilerini germek adına ne gerekiyorsa yapılıyor...

Azerbaycan aleyhinde Batı medyasında yayınlanan yalan haberleri ilk olarak Türk kamuoyuna ulaştıran Sol haberdi. BBC Türkçe, İleri Haber, Agos gibi haber sitelerinin 2017 yılında Azerbaycan'a baskı amacıyla bazı çevrelerin hazırlamış olduğu, Guardian'in da yayınladığı "Azerbaycan 2,9 milyar doları kara para aklama ve lobi faaliyetleri için kullandı" haberini Sol Haber de yayınlamıştı. İşin ilginç tarafı bu haberi yayan diğer bir medya kuruluşuysa Feto' nün yayın organı olan Samanyoluhaber haber sitesinin olmasıydı. Genel yayın yönetmeni Türkiye Komünist Partisi Merkezi Komite üyesi olan Yiğit Günay'ın Türkiye ve Azerbaycan karşıtı güçlerle beraber işbirliği yapması da ayrı bir ilginç husus. 

2016 yılında SOCAR'in Aliağa'da bulunan Kyme Antik Kentinde termik santral inşa etmesiyle ilgili karalama kampanyası yürüten medya kuruluşlarının başında yine Sol haber vardı.  

Ama bir az daha eskilere gittiğimiz zaman Sol haberin neden Azerbaycan'a karşı önyargılı davranmasını anlıyoruz. 2013 yılında Türkiye Komünist partisi kurucusu Mustafa Subhi'nin adına Baküde bulunan sokağın isminin değiştirilmesine içerleyen Sol haber hatta bununla ilgili haber de yayınlamıştı.

Sol Haber sitesi 28 Aralık 2020 tarihinde yayınladığı bir haberde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti Savunma Bakanlığı ifadesini kullanmış, 2022 yılındaysa gazetecı Tımur Soykan'ın Türkiye'de artan mafya hesaplaşmalarıyla ilgili dile getirdiği : "AVM’lerde, cadde ve sokaklarda Azerbaycanlı, Rus, Özbek, Kazak, Gürcistanlı, Çeçen, Sırp mafya grupları çatışırken hepimiz namlunun ucundayız" - cümlelerini yazarak Azerbaycan vatandaşları ile ilgili olumsuz algı oluşturmayı denemişti. Ayrıca, Dağlık Karabağ Cumhuriyeti: Azerbaycan güçlerine yapılan saldırının bizimle ilgisi yok başlıklı yazıda kullanılan resim de sitenin düşüncesini adeta ele verir niteliktedir.

Sonda Hakkı Hacınebioğlu’nun Türkiye - Azerbaycan ilişkisi ve İran'ın kuşatılmışlık hissi başlıklı yazısından bir bölümü sizlere takdim edecek ve Sol haber sitesinin bu yazıyı hangi mantıkla yayınladığını sorgulamağı siz okurlarımıza bırakacağız. Şöyle diyor yazar: ‘‘Gelelim Azerbaycan - İran gerginliğine. İran ve Azerbaycan iki komşu ülke olmanın ötesinde bir tarihi bağa sahip. Bugün bağımsız olan Azerbaycan (tarihi bir isimlendirmeyle bahsedecek olursak Kuzey Azerbaycan) eski çağdan 19’uncu yüzyıla kadar İran anavatanının bir parçasıydı. 19’uncu yüzyılın başında İran ve Rus Çarlığı arasında imzalanan iki anlaşmayla Aras Nehri sınır kabul edilerek İran’dan koparıldı. Azerbaycan’ın büyük ve merkezi parçası ise İran sınırları içinde kalmaya devam etti. Bugün en çok Azerbaycanlının yaşadığı ülke bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti değil, İran. Petrolün çıkarılması ile birlikte 20’nci yüzyılda büyüyen Bakü, bugün bile Azerbaycan coğrafyasının en önemli şehri değil, Tebriz tarih boyunca olduğu gibi bugün de Azerbaycan coğrafyasının kalbi.’’ ve daha bir çok taraflı ve garez dolu yaklaşımlar…kaynak

Sonuç olarak söylemeliyiz ki,

-Türkiye Komünist Partisi’ne yakınlığıyla bilinen Sol Haber Sitesi Azerbaycan’a karşı agresif ve taraflı, kimi zaman da garez dolu yazılarıyla her zaman seçilen bir yayın kuruluşudur;,

-Bu yayın kuruluşu yayınladığı yazılarıyla Azerbaycan Türkiye ilişkilerini baltalamak, gerek Azerbaycan’ı, gerekse de Türkiye’yi küçük düşürerek, toplumda Azerbaycanla ilgili olumsuz imaj oluşturmak amacını gütmektedir;

-Yazılan yazılarda kimi zaman yalan haber, kimi zaman manipülasyon, kimi zaman çarpıtmaların mevcutluğu asla dikkatimizden kaçmadı;

-Ermeni’yi mazlum göstererek, İran’ın kuşatma altında olduğunu ima ederek haber yapılması ve görüş ve analizler kaleme alınması asla kabul edilecek bir durum değildir;

-En önemli husussa, sitenin İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği terör operasyonuna Azerbaycan’ı müdahil etmek isteğidir ki, bu da asla kabul edilebilir bir durum değil.