Geçtiğimiz hafta İran’a bağlılığı herkes tarafından bilinen, İran mollalarının sık sık ziyaret ettiği Kevser Kültür Merkezi’ne ve Ehli Beyt Alimler Birliği’ne bağlı On4tv’nin program sunucusu Muhammed Acar kendi youtube kanalı olan Acar medya’da bir video yayınladı. İsrail'e Dost, İran'a Düşman: Azerbaycan başlıklı videoyu izlediğimiz zaman, videonun amacının Türkiye’de yaşayan, Acar’ın da söylediği gibi Azerbaycan’ın iç yapısını bilmeyen özellikle inançlı insanlarda kafa karışıklık yaratmak olduğunu hemen görüyoruz.

Faktyoxla Lab. (Teyit Laboratuvarı) olarak Acar Medya’nın hazırladığı bahsi geçen videodaki iddiaları okurlarımız için araştırdık.    

Muhammed Acar Azerbaycan'da dinini daha iyi yaşamak isteyen müslümanlara karşı bir baskı olduğunu iddia ediyor. Sanırım Muhammed Acar'in ve onun çalıştığı televizyon kanalının Azerbaycan bağımsızlığını kavuştuğunda ülkede toplam 18 camiinin bulunmasından haberi yok. Bugün ise ülkede 2250 camiinin kapısı müslümanların yüzüne sonuna kadar açık. Bu da devletin din konusuna gösterdiği dikkat ve önemin bir göstergesi. Bırakın Azerbaycan'da İslam'ın kutsal yerleri, camiiler, türbeleri, diğer dinlere ait olan ibadet yerleri özellikle tamir ve restore edilmekte, bu süreç devamlı olarak devletin dikkat merkezinde bulunmaktadır. (kaynak)

Ülkede din ve ırk gözetmeksizin her bir vatandaşa Anayasayla eşit haklar sağlanmıştır ve kimse iddia edemez ki, Azerbaycan'da insanların, özellikle de Müslümanların hakları ihlal edilmektedir.

Ayrıca, Muhammed Acar'in daha bir iddiası Azerbaycan iktidarının folklorik bir din istemesiyle ilgilidir. Azerbaycan devleti her zaman yıkmaya değil, harap durumdaki ibadethaneleri, mümkünse restore etmeye çalışmıştır. Bu durum, devletimizin dine ve dindarlara verdiği önemin açık örneklerinden biridir. Bağımsızlığımızın yeniden tesis edilmesinden sonra milletimizin manevi mirasının bir parçası olan dinî eserlerin onarılması ve restore edilmesi yönünde gerekli adımlar atılmıştır. Bir gerçeği not edelim, bağımsızlık döneminde ülkemizde 800'den fazla cami yapıldı, yüzlerce caminin tadilatı yapıldı veya yeniden yapıldı. Tabii ki, bu çalışmaların temelinde vatandaşların rahat bir şekilde ibadet etmesinin güvence altına alınması yer alıyor. İnşa edilen ve özgünlüğünü koruyarak kullanıma açılan bu tür camilerde ibadetin yanı sıra ilim tahsili için olanaklar da saglanmaktadır. Kuşkusuz, burda asıl ana hedef, Muhammed Acar’ın iddia ettiği gibi Azerbaycan iktidarının folklorik bir din istemesiyle ilgili değil, tam tersi milli ve manevi değerlerimizin korunması, küreselleşen dünyada milli kimliğin kaybolmasının önlenmesi, Azerbaycancılık ideolojisinin yaygınlaştırılması ve gençlerin milli ruhla yetiştirilmesi arzusudur. Devletimiz, ülkede yaşayan diğer dinlerin temsilcilerine de sahip çıkmakta, sorunlarının çözümü için gerekli koşulları oluşturmakta ve bu doğrultuda tutarlı tedbirler uygulamaktadır. Özellikle dini hoşgörü ve çok kültürlü gelenekler dahil olmak üzere din alanında istikrarın korunması ve radikalizm eğilimlerinin önlenmesi için ciddi çabalar sarf edilmektedir. kaynak

Muhammed Acar’ın, İran’a bağlılığı herkes tarafından bilinen, İran mollalarının sık sık ziyaret ettiği Türkiye’de bulunan manipüle merkezlerindeki tüm diğer etki ajanlarının yıllardır Türkiye’de ısıtıp nısıtıp sofraya sunduğu Tale Bağırzade olayına bir dönüp bakalım.

Zamanında Azerbaycan'da bağımsızlığın tesis edilmesinden sonra belli boşluklar oluştu ve Azerbaycan'a destek adı altında ülkemize bir takım radikal dini hareketler akın etti. O dönemde burada İran'ın "İmdad" komitesi faaliyet gösteriyordu. Yazık ki bu yardımlar adı altında Azerbaycan'da kendi ideolojik hatlarını tesis edip kökleştirebildiler. Örneğin, "Yardım" Komitesi kapatıldı ama İran'ın Yüce Dini Lideri'nin temsilcisi olan Ocagnejati vardı. Statü bakımından İran büyükelçisinden daha üstündü kendisi, ama bizim ülkemizde bazen burada oturanların sıradan bir molla olduğu izlenimi oluşmuştu. Resmi olarak İran Kültür Merkezi'nin başkanı olarak takdim edilen bu kişi siyasi vaazlar verdi, buradan Amerika aleyhine açıklamalar yaptı, İsrail aleyhine sözler söyledi, mezhepçiliğin tohumlarını ekti. Yani İran'ın ideolojik çizgisinin temellerini Azerbaycan'da attı. Onun faaliyeti sonucunda Azerbaycan'da ilahiyatçı adı altında bir İran ajan ağı oluşturuldu. Bu korkunç bir durum ve tabii Azerbaycan bu duruma sessiz kalamazdı ve kalmadı da. ( kaynak)

İşte "Mücadelemiz devam ediyor. Cezaevinde olduğu gibi büyük cezaevinde de (burda tabii ki, Azerbaycan kastediliyor!) tüm kararlılığıyla devam ediyor. Leyla Yunus başta olmak üzere tutuklu insan hakları savunucularının özgürlüğe kavuşmasını Allah'tan diliyorum.’’ – diyen Tale Bagırzade o dönemde yetiştirilmiş olan ajanlardan bir tanesi, belki de en korkuncudur. Akıllara bir soru geliyor: peki Tale Bağırzade düşman Ermenistan'ı defalarca ziyaret eden, Ermeni insan hakları savunucularıyla birlikte anılan, onlarla bir tastan su içen, çömlekten yemek yiyen, kızı Dinara Yunus'un tutuklanmasının arifesinde vatan yolunda canını veren şehitlerimize "Cehennemde yanacaklar" – mesajını gönderen Leyla Yunus’u acaba neden bu kadar önemsiyordu?! Acaba Muhammet Acar’ın bu yazdıklarımızdan haberi var mı?!

44 günlük savaşta bile hala İran’ı sütten çıkmış ak kaşık gibi sunmaya çalışan, bunun için çalıştığı kanalda canlı yayına İran yanlısı konuklar alarak İran’ı savunan (tvit1) (tvit2) Muhammed Acar acaba neden hiç İran televizyonunda Azerbaycanlı Şii(!) soydaşlarımıza hakaretler yağdırılırken sesini çıkarmadı? Oysa ki, bugün komşu İran'da yurttaşlarımıza karşı çok büyük adaletsizliklerin yaşandığını hepimiz biliyoruz. Din ve mezhep kisvesi altında siyasallaştırılan, şovenist yöntemlerle panfarsizm politikasını uygulayan, soydaşlarımıza hakaret edildiğinde ses bile çıkarmayan sözde âyetullahlardır. Ancak İran’daki soydaşlarımız da aynı din ve mezhebe mensupken, neden Muhammed Acar’dan ve çalıştığı kurumdan bir kere bile olsun, itiraz etmedi?!

Muhammed Acar’ı anlıyoruz, peki, Azerbaycan’da yaşayan sözde adamlarından olan Tale Bağırzade İran televizyonunda Azerbaycanlıları aşağılayan bir program yayınlandığında, o program Ermeni televizyonunda haber olduğunda neden bir kere bile olsun, ağzını açmadı?! Tale Bağırzade’nin neden, hangi nedenlerle, kimin talimatına göre, hangi çıkarları açısından bu konuda konuşmadığının CEVABINI biz de biliyoruz ama, kanımızca, İranla ilgili olduğunu Muhammed Acar çok iyi biliyor…(kaynak)

Azaerbaycan İsrail ilişkilerinden rahatsız olurken, acaba Muhammed Acar İran İslam Devrim Muhafızları Ordusu’ndan (IRGC) General Alirza Tanhoy’un general Kasım Süleymani ölümünün 3’üncü yıldönümünde yaptığı konuşmada Azerbaycan’ı İran’a karşı herhangi bir hareketin kesin bir yanıt alacağı konusunda uyarısıyla beraber bir video hazırladı mı?! “Azerbaycan Cumhuriyeti, Ukrayna ve Saddam’ın hatalarını tekrarlamamalı ve İran İslam Cumhuriyeti’nin bölgede güçlü bir ülke olarak sınırlarının tehlikeye girmesine asla izin vermeyeceğini bilmelidir.” – fikrını dile getiren Tanhoy’un bu açıklamaları aslında Azerbaycan’ın güvenliği açısından bazı hususları dile getirmesinden sonra ortaya atıldı. Belki de Muhammed Acar bu konuyu bilmiyor ama, Azerbaycan Devlet Güvenlik Servisi tarafından İran özel servisinin kontrolünde oluşturulan yasadışı silahlı grubların ifşa edilmesi Tahran'ı ve onun bazı sözcülerini daha da rahatsız etti.

Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşları tarafından radikal-aşırılıkçı dini fikirler aşılanarak gizlice oluşturulan yasadışı silahlı grubun İran özel servisinin kontrolündeki ve şu anda İran topraklarında saklanan kişiler tarafından yönetildiği Dışişleri Bakanlığı bilgilerinden de anlaşılmaktadır.

Yapılan aramalarda yasadışı silahlı grupların askeri tatbikatlarına katıldıkları tespit edilen 19 Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşının soruşturmaya dahil edildiği, yasadışı silahlı grup ve askeri tatbikatlara ilişkin çok sayıda delilin bulunduğu bildirildi.

DTX'in (Güvenlik Servisi) verdiği bilgilerde dikkat çeken noktalardan biri de askeri tatbikatlara katılan Memmedov Fagan Sadreddin oğlu'nun 2015'te Tahran’ın Azerbaycan Büyükelçiliğine ait bir otomobille Azerbaycan'a teslim edilen dini sloganlı tişörtlerin dağıtımını organize etmesi. İran'ın Azerbaycan'daki büyükelçiliğinin de ülkemiz aleyhine faaliyetlerde bulunduğu buradan anlaşılmaktadır. Tahran bununla kirli niyetini açıkça ortaya koymaktadır.( kaynak)

Öyle olmamış olmasaydı Azerbaycan devletin istediği kişilere kollarını açmazdı. Peki, Muhammed Acar Azerbaycan Başsavcısı Kamran Aliyev'in bu yılın Ağustos ayında İran'a yaptığı ziyarette haklarında mahkeme kararı bulunmasına rağmen İran'da saklanan 41 Azerbaycan vatandaşının listelerini İranlı meslektaşına sunduğunu ve bunları beklediğimizi ifade ettiğini biliyor mu?!( kaynak) Biliyordur muhtemelen, zira, Tahranla ilgili bu denli bilgiye sahip olan Acar Medya yöneticisinin bu kişileri tanımaması imkansız gibi gözüküyor. Kendisinin de ara sıra İran medyasında canlı yayınlara konuk olduğu oluyor tabii  (tvit)  

Sonuç olarak,

-Acar Medya’nın Azerbaycanla ilgili hazırladığı vıdeo hiçbir belgeye dayanmamaktadır,

-Azerbaycan’da inançlı insanların hayatlarına, ibadetlerini yapmalarına asla karşı gelinmemektedir. Tam tersi, Azerbaycan devleti inançlı insanların ibadet etmeleri için her türlü olanağı sağlamıştır,

- On4 Tv çalışanı olan Muhammed Acar’ın bu videosu Zencan’ın imamı Mehdi Kureyşi’nin Türkiye ziyaretinden ve Kevser Kültür Merkezi’nde yaptığı görüşmelerden sonra hazırlanmıştır ki, bunun da nedenini çok iyi biliyoruz.