HDP’nin Ermeni asıllı milletvekili Garo Paylan Hocalı Soykırımı’nın anım gününde paylaştığı şunları yazdı: ‘‘26 Şubat 1992 günü Karabağ Hocalı’da katledilen yüzlerce Azeri’yi ve 27 Şubat 1988 günü Bakü Sumgait’te katledilen yüzlerce Ermeni’yi saygıyla anıyorum. Azerbaycan ve Ermenistan bu katliamlarla yüzleşerek adaleti sağlamalıdır. Yüzleşme iki halkın barışının kapısını aralayacaktır.’’
Faktyoxla. Lab. (Teyit Laboratuvarı) olarak HDP’li vekilin Sumgait iddalarının ne kadar olup olmadığını okurlarımız için araştırdık.
Öncelikle, araştırmalarımız zamanı Garo Paylan’ın Sumgait’te katledilen yüzlerce Ermeni’yi saygıyla andığı kanlı olayların, Azerbaycan'a karşı çok iyi düşünülmüş ve dikkatle planlanmış bir provokasyonun parçası olduğunu belirledik. SSCB Başsavcılığı tarafından Sumgayıt'taki olaylarla ilgili yürütülen soruşturma zaten bunu söylüyor. Soruşturmada olayın bir çok failini ve suç ortağını ortaya çıkardı, toplam kurban sayısını 6 Azerbaycanlı da dahil olmak üzere 32 kişi olarak belirledi. Yani, olayda öyle Garo Paylan’ın iddia ettiği gibi 100’lerce Ermeni öldürülmedi. Ayrıca Sumgayıt Ermenilerinin kendileri olayların ana kışkırtıcısının, Ermenilere karşı saldırıyı yöneten, Ermeni uyruklu altı kişiyi bizzat öldüren ve üç kişiye tecavüz eden kişinin Ermeni uyruklu Eduard Grigoryan olduğunu söylediler. Bu kişiyle alakalı çok sayıda tanık ifadeleri toplandı. Sovyet mahkemesi tarafından 12 yıl hapis cezasına çarptırılan E. Grigoryan, daha sonra cezasını çekmek üzere Ermenistan'a nakledildi ve kısa süre sonra burada serbest bırakıldı. kaynak
Olaya farklı bir açıdan bakalım. "Sumgayıt" davasının sanıkları arasında Edik Grigoryan'ın bulunması bile Garo Paylan’ın "Sumgayıt pogrom"uyla alakalı ütopik yversiyonunu paramparça ediyor. Ayrıca, soruşturma metinlerinde Sumgayıt'ta sadece milletvekilinin iddia ettiği gibi ‘‘pogromların’’ değil, Karabağ'da “miatsum” (Ana vatanla birleşme!) sloganı altında aktif mitinglerin başlamasından haftalar önce bile, Sumgait'in varlıklı Ermeni ailelerinin aniden tasarruf hesaplarından para çekmeye ve şehri terk etmeye başlamalarının kayıtlara geçmesi de bu olayın bir düzmece olşduğunun göstergesi. Müfettişlerin daha sonra hesapladığı gibi, para Ermeni uyruklu en az 327 memur tarafından hesaplardan çekildi ve toplam miktar 8 milyon rubleyi aştı ki, bu Sovyet standartlarına göre astronomik bir rakamdı. Zaten 7 Şubat'ta - yine, neredeyse tam bir sessizliğin arka planına karşı! - Ermenistan'dan 210 kişilik "özel bir grup" Bakü ve Sumgayit'e geldi. Bakü'de o zamanın en iyi otellerine yerleştiler - "Absheron", "Azerbaycan" ve "Ganjlik", Sumgayıt'ta "Bahar" otelini seçtiler.
Olayların kronolojisi de "tuhaflıklara" neden oldu. Sumgayıt'ta il parti komitesi önünde düzenlenen miting birkaç gün sürdü, ancak durum kontrolden çıkmadı. Ama sonra, ansızın mitingler garip bir şekilde sokak gösterilerine dönüştü. Tatilden aceleyle geri çağrılan Azerbaycan Komünist Partisi Sumgayıt şehir komitesi birinci sekreteri Cihangir Muslimzade, Sumgayıt yakınlarında konuşlanmış en az 22 askeri birlikten yardım istedi, ancak birlikler müdahale etmek için acele etmediler. SSCB'nin KGB'sinin, daha doğrusu o zamanki başkanı Vladimir Kryuchkov'un Sumgayıt provokasyonunu organize etmede parmağı olduğu gerçeğini, Batı medyası SSCB'nin çöküşünden sonra zaten yazacaktı. Ne gariptir ki, göstericiler alışılmadık derecede net hareket ediyorlardı: 10-15 kişilik gruplara ayrılmış, "kesişmeyen" rotalarda ilerliyorlardı. Ayrıca kapısında “Petrosyan” veya “Grigoryan” tabelası bulunan bir blokun birinci katındaki iki dairenin yanından “görmezden gelerek” geçiyor ve hiçbir tabelanın olmadığı beşinci kattaki daireyi yagmalıyorlardı. Sayın Paylan, muhtemelen biliyordur: bu ‘‘Sumgayit pogromu’’ denen olayın kurbanları, Sovyet Ermenileri, özellikle Azerbaycan’da yaşayan Ermeniler arasında yaygın olan yüzde beşlik "milli haraç"ı ödemeyi reddeden Sumgayit Ermenilerdi. Ve Edik Grigoryan, Sumgayıt'ta bu haraçın toplayıcısı, daha doğrusu "kasası"ydı. (kaynak)
Ayrıca, bu olayların 28-29 Şubat'ta gerçekleşmesi ve 2 Mart'ta Erivan'da “Sumgayıt soykırımı” kurbanları için bir anıt dikilmesi de çok ilginç.( kaynak ) Anıtın bu kadar çabuk yapılıp dikilmiş olması ne kadar manidar değil mi, sayın Paylan?!
Sonuç olarak,
- HDP millletvekili Garo Paylan’ın twitinde ‘‘Sumgait’te katledilen yüzlerce Ermeni’’ ifadesi tamamen asılsızdır,
- Öldürülen Ermeniler ‘‘Paşa’’ lakaplı Edik Grigoryan tarafından öldürülmüşlerdi ve genelde üzde beşlik "milli haraç"ı ödemeyi reddeden Sumgayit Ermenileriydi,
- Garo Paylan bu paylaşımıyla her ne kadar barıştan bahsediyormuş gibi gözükse bile, aslında Azerbaycan’a karşı kasıtlı tutumunu sürdürmektedir.