Almanya’da Sol Parti milletvekili ve partinin Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Sevim Dağdelen geçtiğimiz ay Türkiye gazetesinden Cem Küçüğün söylediği gibi kısa adı EED olan European Endowment Democracy (Avrupa Bağış Demokrasisi) tarafından fonlanan, hatta direk PKK ve FETÖ’yü destekleyen bir medya kurumu olan ( Kaynak) ‘‘Artı gerçek’’ gazetesinden Ayşegül Karakülhancı’ya konuştu. 

Verdiği röportajda Sevim Dağdelen haddini aşarak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanla ilgili iftira seslendirmekten çekinmedi: ‘‘Federal hükümet, Erdoğan'ın AKP'sinin organize suç, paralı askerler ve İslamcı teröristlerle suç ilişkisini çok iyi biliyor. 2016'da hükümete yönlendirdiğim soru önergemin ardından, Türkiye'nin Yakın ve Orta Doğu'daki İslamcı terörizmin merkezi eylem platformu haline geldiğini kabul etmek zorunda kaldı. Almanya'daki Erdoğan ağı, Osmanen Germania'nın yasaklanmasından sonra bile büyük ölçüde bozulmadan çalışmaya devam ediyor. Bu insanlar hala aktif, ama federal hükümet bakışlarını buradan kaçırıyor. Şimdi Erdoğan'ın ağını dağıtmanın ve Türkiye siyaseti ile organize suçun bu garip ortaklığını hedef almanın tam zamanı! Federal hükümet ve Alman güvenlik yetkilileri bu adımları atmakla yükümlüdür. Bu insanların Almanya'da böyle devam etmelerine izin vermek demek, kamu güvenliğini tehlikeye atmak demektir.’’

Faktyoxla Lab. olarak okurlarımız için Sol Parti milletvekili ve partinin Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Sevim Dağdelen’in kimliğini ve Türkiye nefretini araştırdık.

Bugüne kadar Türkiye’de PKK’nın düzenlediği terör saldırılarını kınayan herhangi bir açıklama yapmaktan kaçınan Sol Parti milletvekilleri, PKK’nın Almanya’daki haraç toplama, terör propagandası, eleman temini gibi faaliyetleri karşısında sessiz kalıyor. Örneğin, Sol Parti Milletvekili Dağdelen, yaklaşık bir yıl önce Federal Meclis’te kürsüde yaptığı bir konuşma sırasında terör örgütü YPG/PKK'ya ait sembolü açarak örgütün propagandasını yapmıştı. Dağdelen daha önce de PYD/PKK'nın elebaşı Salih Müslim’i Federal Meclis’te ağırlamasından dolayı gündeme gelmişti.

Almanya doğumlu olan ve 2005’ten bu yana Sol Parti adına Federal Meclis’te bulunan Dağdelen, 2 yıl önce katıldığı bir Alman televizyon kanalında ülkede 1993’ten beri faaliyetleri yasaklanan PKK’nın terör örgütü olmadığını savunmuştu.

Türkiye karşıtı politikalarıyla bilinen Dağdelen, Almanya’nın Türkiye’ye silah satışına ve Türkiye’nin AB ile yaptığı müzakerelerine karşı çıkıyordu.( Kaynak)

2013 yılında Gezi Parkı direnişi ile dayanışmak amacıyla bir heyet ile Türkiye'ye giden Alman Sol Parti Federal milletvekili Sevim Dağdelen izlenimlerini Bielefeld'te anlattı. Bielefeld Die Linke Partei (Sol Parti) ile Bielefeld DİDF ( Bielefeld Demokratik işçi öğrenci Derneği) tarafından düzenlenen tartışma toplantısında konuşan Dağdelen " Oraya gittiğimizde ortalık bir savaş alanını andırıyordu. Polis insan hakları ihlali tanımadan acımasızca insanlara saldırıyordu. Bunu zaten dünya duydu ve gördü. Doktorundan avukatına kadar her kesimden insan görmek mümkündü direnişte, bu da AKP iktidarına duyulan bir nefretin göstergesiydi. Ayrıca üçüncü boğaz köprüsüne Yavuz Sultan Selim´in adının verilmek istenmesi de iktidara karşı nefreti ikiye katlıyordu. Polisin acımasızca saldırısı karşısında insanlar da kendilerini her türlü araçla doğal olarak savunmaya çalışıyordu. Ayrıca orada yiyecek masalarından alelacele oluşturulan kitapliklara kadar herşeyi görmek mümkündü. Gelinen noktada bir sürü gazeteci aydın yazar ve çizer boşu boşuna hiç yoktan yere içerde, Basın özgürlüğünün yanısıra bütün insan hakları ayaklar altına alınmış durumda. Böyle bir noktada parti olarak Türkiye halkının haklı direnişinin yanındayız " dedi. ( Kaynak )

Ayrıca, Alman devlet televizyonunda ekrana gelen programına konuk olarak katılan Dağdelen, para yardımının kesilmesini ve müzakerelerin durdurulmasını istedi.

Dağdelen, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin değerlendirildiği programda Türkiye'yi yerden yere vurdu. Türkiye'ye yapılan para yardımının kesilmesini isteyen Dağdelen, Avrupa Birliği'nin müzakereleri durdurarak Türkiye'yi istediğini yaptırabileceğini savundu.

Almanya'nın Türkiye'ye karşı yanlış politika uyguladığını ifade eden vekil, Türkiye'ye yapılan yatırımların gözden geçirilmesini istedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da hedef alan Sevim Dağdelen, NATO'da Erdoğan'ın sözünü dinleyen üst düzey askerlerin olduğunu söyledi.

NATO'daki bu askerlerin yanlış yaptığını savunan Dağdelen, Türkiye'nin tehlike olarak görülmesini istedi. ( Kaynak )

Almanya’da Türkiye aleyhine faaliyet gösteren Türk asıllı milletvekilleri, Sevim Dağdelen ve Cem Özdemir de Osman Kavala’ya siper oldu. 10 büyükelçinin Türk yargısını hedef alan açıklamasına destek veren isimler, Türkiye’ye karşılık verilmesi gerektiğini savundu.

ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda Büyükelçilikleri, Türk mahkemelerine Osman Kavala’yı serbest bırakma çağrısı yapmıştı.

Çağrıya sert sözlerle tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan söz konusu büyükelçilerin istenmeyen adam ilan edilmesi için harekete geçilmesi talimatı verdiğini açıklamıştı.

Bu açıklama Almanya’daki Türk düşmanlarını da harekete geçirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 büyükelçi hakkında istenmeyen adam ilan edilmelerini eleştiren Almanya Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen, “Almanya da, Türk büyükelçiyi sınır dışı etsin” dedi. (Kaynak)

31 Mart 2019 yerel seçimlerine yönelik hazırlıklar içerisinde olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi Almanya’da Sol Parti’de faal olan ve temelde Türkiye karşıtı bir lobiyle uyumlu çizgide hareket eden bazı isimlerle de bir araya gelmişti. Esasen PKK’nın Almanya’da 1993’ten bu yana geçerli olan yasaklı statüsünün kaldırılmasını savunan ve bunu son seçim programında da talep eden Sol Parti’nin genel tutumu kamuoyunca bilinmektedir. En azından Türkiye’nin ana muhalefeti konumundaki bir parti tarafından bilinmesi mecburidir. Ayrıca CHP, Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen’in Türk-Alman Dostluk Grubu’nun başkanı seçilmesinin Türk hükümeti tarafından protesto edilerek iş birliğine son verildiğini, Dağdelen’in PKK’yı bir terör örgütü olarak dahi görmediğini ve aktif bir şekilde Türk hükümetine karşı her vesilede manipülatif içeriklerle öne çıktığını bilmesi gerekir. Tüm bu somut bilgilere rağmen Dağdelen ile bir araya gelinmesi ve akabinde Dağdelen tarafından CHP ile olumlu bir görüşmenin gerçekleştirildiği yönünde sosyal medya paylaşımında bulunulması, Kılıçdaroğlu ve CHP’nin bu ekiple ne üzerinde fikir alışverişi yapıldığı sorusunu akıllara getirmiştir.( Kaynak) Ama CHP’nin Türkiye genelinde PKK ve Ermeni sempatizanlarıyla iyi ilişkiler içinde olduğu göz önünde bulundurulursa, buna pek te şaşırmamak gerekmiyor.

2020 yılında Almanya, yeni tip corona virüs (Covid-19) salgını sebebiyle Türkiye'ye uyguladığı seyahat uyarısını kısmen kaldırdığı zaman da alınan bu karar, Federal Meclisteki Alman-Türk parlamenterler grubunun başkanı Terör örgütü PKK/YPG'ye verdiği destekle bilinen Sevim Dağdelen'i rahatsız etmişti.

Sevim Dağdelen, federal hükümet tarafından alınan son kararı hazmedemeyerek "Tatil bölgelerinde seyahat uyarısının kaldırılması, Erdoğan'a boyun eğmek anlamına geliyor. Anlaşılan - Türkiye'deki güvenilmeyen rakamlara rağmen- Alman hükümetinin hamle yapması için, sadece Türk bakanların masaya sıkça vurması yeterli oluyor." cümlelerini kurdu. ( Kaynak )

2018 yılında Almanya'da Die Linke (Sol Partisi) Meclis Grup Başkanvekili Sevim Dağdelen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya resmi ziyareti hakkında Euronews'e önemli açıklamalarda bulunmuş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan onuruna devlet yemeği verilmesini ve askeri törenle karşılanmasını 'yakışıksız' bulduğunu ifade ederek Alman hükümetinin gösterdiği özenin, Türkiye'de demokrasi ve adalet için mücadele edenler tarafından 'ihanet' olarak algılanacağını söylemişti. ( Kaynak )

1915 olaylarını “soykırım” olarak niteleyen tasarı Almanya Parlamentosu’nda kabul edildiğinde Alman Federal Meclisi'nde başta bölücü terör örgütü PKK olmak üzere Türkiye'ye zarar veren her örgütü ve ülkeyi destekleyen vekillerinden birinin de Sevim Dağdelen olduğunu da asla unutmamalıyız.

Görüldüğü üzere, Almanya'da Angela Merkel'in yerine CDU'nun genel başkanlığına seçilen Armin Laschet’in canlı yayında söylediği gibi: "Bu insanlar terör saldırıları gerçekleştiren insanlar ve siz 'bu öyle değil' diyen ve bu örgütü savunan birisiniz."( Kaynak) - dediği milletvekili Sevim Dağdelen Türkiye’ye ithafen organize suç, paralı askerler ve İslamcı teröristlerle suç ilişkisiyle attığı iftiralar ilk değil. Sevim Dağdelen Alman ve Türk toplumunda Türkiye’ye ve onun Cumhurbaşkanı’na karşı düşmanca söylemleri ve tavırlarıyla biliniyor.