TBMM'ye ve siyasete terörizmi sokan HDP'nin elinde bulundurduğu Diyarbakır, Mardin ve Van belediyelerine kayyım atanmasını hukuka aykırı bulduğunu söyleyerek terör örgütüne yardım ve yataklık eden HDP'li belediyelere kayyım atanmasını tahrik boyutuna ulaştıran kamuoyunda FETÖ’nün gelini olarak bilinen Elif Shafak Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanlığı’nın yansıra Açık Toplum Vakfı, TESEV, TEMA Vakfı, Tarih Vakfı, Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü, Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı gibi pek çok sivil toplum örgütünün kurucu üyeleri arasında yer alan, herkesin Kızıl Soros diye tanıdığı 17 kişinin yargılandığı Gezi Parkı davasında "Anayasal düzeni cebir ve şiddet yoluyla ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan müebbed hapis cezasına çaptırılan Osman Kavala için çok hüzünlü bir tweet yazarak üzüntüsünü dile getirdi. Shafak Kavala’yı karıncayı bile incitmeyecek birisi olarak nitelendirirklen,  ‘‘Çok kırık, buruk, korkunç karanlık…çöle döndük. Karıncayı bile incitmeyecek barışçıl, güzel ve değerli insanlara çektirilen bunca çile, nasıl bir zulüm, korkunç haksızlık". –diye de dert yandı.

Faktyoxla Lab. olarak Kızıl Soros diye bilinen Osman Kavala’nın Elıf Shafak’ın söylediği gibi karıncayı bile incitmeyecek kadar barışçıl, güzel ve değerli birisi olup olmadığını araştırdık.

Araştırmalarımız zamanı 2000’li yılların başında dünyanın birçok ülkesinde yaşanan darbelerin organizatörü George Soros ile başlayan ilişki trafiğinde onlarca Batılı sivil toplum kuruluşu ile ortak faaliyet yürüten Kavala’nın, Doğu ile Güneydoğu’da 200’ü aşkın paravan vakıf ve dernek kurduğu ortaya çıktı. Kavala, bölgede açtığı dil, müzik, kültür, tarih alanlarında eğitim kursları ve yerel medya araçlarıyla PKK terör örgütüne milyonlarca dolar destek sağladı.

DEAŞ terör örgütü, 2014 yılı eylül ayında Halep’e bağlı Kobani (Ayn el-Arap) ilçesine saldırdı. O dönem Suriye’nin yüzde 35’lik diliminde kontrolü ele geçiren DEAŞ’ın işgallerine karşı sessiz kalan batılı ülkeler, PKK çevreleri ile birlikte yoğun propoganda faaliyeti başlattı. Aynı dönem Türkiye içerisinde başlayan ayaklanma 46 kişinin ölümüne 680 kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Osman Kavala, Kobani olayları öncesi Şanlıurfa, Gaziantep ve Mardin’e bir dizi ziyarette bulundu, gizli görüşmeler yaptı. Güvenlik kaynakları, bu görüşmelere yabancı ülke temsilcilerinin de sivil toplum gönüllüsü adı altında katıldığını ve provokasyonun aylar öncesinde planlandığı bilgisini paylaştı.  Kavala, DEAŞ’ın 2015 yılında çekilmesi sonrası gizli yollarla ve HDP yetkilileri ile iki defa Kobani’ye gitti. Orada bir Kürt Enstitüsü sözü veren Kavala, Kamışlı, Dırbesiye, Afrin bölgelerinde bulunan PKK’lılar için de ihtiyaç listesi hazırlanmasını istedi. Bölgeyi çok iyi bilen Türk gazetecilerden birinin aktardığına göre, o sırada Kavala ve yabancı kuruluşlar, 2012-2017 aralığında bölgeye 1 milyar doları aşkın maddi destek verdi.

Osman Kavala, 8 Ağustos’ta başlayan Hendek provokasyonlarının da siyasi ve ekonomik organizasyonundan sorumlu tutuluyor. Onun öncülüğünde bölgede yürütülen ve PKK isyanlarına zemin hazırlayan faaliyetlere Matra Social Transfarmation, Heinrich Böll Stiftung Foundation, The Europan İnstrument For Democracy and Human Rights, Global Dialogue For Human Right and Social Change, Mercy Corps, Berghof Foundation, Chrest Foundation, Horizon 2020, Raoul Wollenberg İnstitute Of Human Rights ve Hollanda Kraliyet ailesi gibi yabancı kuruluşlar açık destek verdi. Daha sonra aynı kuruluşlar Osman Kavala’nın müebbet hapsine de itiraz ettiler.

PKK’nın Suriye uzantısı terör yapılanmasına 2011-2018 dönemi yapılan yardımın 1,5 buçuk milyar doları aştığı belirtiliyor. İçeride kurulan dernekler ağı ise Anadolu Kültür AŞ başta olmak üzere Helsinki Yurttaşlar Yurttaşlar Derneği, Açık Toplum, Tarih Vakfı, Hafıza Merkezi, Kürdili, Barış Vakfı, Diyarbakır Kürt Evi ve İnsan Hakları Derneği gibi yapılar üzerinden yürütüldü.

Mali Suçları Araştırma Kurulu 2011-2017 arasında Kavala'nın Açık Toplum Vakfı'nın, Soros'un "Open Society Institute (OSI) Assistance Foundation" adlı kuruluştan 25 işlem ile 13 milyon 526 bin 703 Amerikan doları aktarıldığı tespit edildi. Gezi kalkışmasının başlamasından 12 gün önce (15 Mayıs 2013) ve zirvede olduğu dönemde (20 Haziran) yapılan 500'er bin dolarlık iki işlem ise dikkat çekiyor. MASAK, Açık Toplum Vakfı'ndan 15 Ağustos 2011-25 Nisan 2017 arasında Kavala'nın Gezi olaylarını Anadolu'ya yaymakla görevlendirdiği Anadolu Kültür A.Ş.'ye 74 işlemle 1 milyon 891 bin 465 TL'lik havale tespit edildi. Anadolu Kültür A.Ş.'nin de 2011-2016 arasında 4 işlemle 45 bin 689 TL Açık Toplum Vakfı'na havale gönderdiği saptandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine müfettişler; Kavala ve şirketlerindeki para hareketlerini incelerken bazı gerçeklere ulaştı. Şöyle ki, raporda Raporda; Osman Kavala'nın ortağı olduğu Anadolu Kültür A.Ş.'nin (Anadolu Kültür Derneği) dikkat çekici transfer işlemlerinin bulunduğu; Osman Kavala'nın, George Soros'un "Open Society Institute (OSI) Assistance Foundation" adlı kuruluşun temsilciliğini yaptığı belirtildi.

Kavala'nın yöneticisi olduğu Anadolu Kültür A.Ş.'nin Açık Toplum Vakfı'ndan 74 işlem ile 1 milyon 891 bin 465 TL havale aldığı, Anadolu Kültür A.Ş.'nin çok sayıda yurt dışı kuruluştan yaklaşık 10 milyon TL tutarında transfer aldığı belirlendi

Osman Kavala tarafından kurulan paravan derneklerin bölgede en büyük destekçisi HDP ve aynı çizgide olan partiler oldu. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası ‘20 Temmuz 2016 tarihli’ OHAL kararı ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da 462 dernek bölücü ve korsan faaliyet yürütme suçundan kapatıldı. Hâlen Gezi Parkı olaylarında organizatör ve finansörü olma suçlarından ötürü tutuklu bulunan Osman Kavala, bu kalkışmanın bir numaralı ismi olarak gösteriliyor.

Kalkışma sürecinde PKK saflarında İstanbul sorumlusu olarak görevlendirilen “Botan Zagros” isimli militan, Türk solu ve PKK’nın bir araya getirilmesi projesinin Kavala ekibi tarafından yürütüldüğünü anlatmıştı. Zagros, Kavala ile Kandil arasında yapılan görüşmeler sonrası kendilerine ‘Gezi’ye katılın ve İstanbul’u cehenneme çevirin’ talimatının verildiğini söylemişti. Türkiye’nin bütün illerinde kurulan YDG-H (Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi) projesinde de Kavala’nın etkili olduğunu vurgulayan Zagros, bu yapının daha sonra “Halkların Birleşik Devrim Hareketi” ismiyle geliştirildiği bilgisini vermişti.

CEZAYİR RESTORANI VE SENİ BAŞKAN YAPTIRMAYACAĞIZ…

Kavala’nın en ünlü ticari işletmelerinin başında Cezayir Restoran geliyor şüphesiz. Ancak bu işletmenin şöhreti yemeklerindeki lezzetten değil, Türkiye’de sözde Ermeni Soykırımı’nı savunan, PKK’ya destek veren veya AB tarafından himaye edilen toplantılara ev sahipliği yapmasından geliyor. Selahattin Demirtaş’ın “Seni Başkan Yaptırmayacağız” sloganı ilk olarak burada zikrediliyor. 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında HDP’nin İstanbul’da yaptığı kutlama toplantısı da burada gerçekleşiyor. PKK gazetesi Özgür Gündem yöneticilerinden Aslı Erdoğan’ın tutuklanması sonrası 149 yazarın ortak destek açıklamasının okunması, cezaevinden firar edip Yunanistan’a sığınan Sevan Nişanyan’ın hapisten izin alıp HDP milletvekilleri ve AB ülkeleri diplomatlarıyla birlikte katıldığı doğum günü partisi gibi organizasyonlar da Kavala’nın mekânında gerçekleştiriliyor.

SINIR TANIMAYAN GAZETECİLER VE KAVALA

Terör kanununun kaldırılarak PKK propagandasının serbest olmasını isteyen, FETÖ ve PKK’lı hainlere arka çıkan ABD’li Siyonist milyarder George Soros’un fonladığı Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün geçtiğmiz yıl yaptıkları Türkiye ziyaretini de özellikle zikr ermek zorundayız. RSF, 3 günlük ziyarette ülkenin hassas noktalarını kaşıdı. RSF bünyesindeki etki ajanlarının, terör örgütünden yargılanan Osman Kavala’nın duruşmasına katılıp mahkemeyi baskı altına almak için geldikleri Türkiye’de RTÜK merkezine girerek CHP’li Üst Kurul Üyesi İlhan Taşçı ile bir araya geldi. 6 Ekim’de gerçekleşen tuhaf buluşmada RTÜK’ün yalan içeriklere karşı uyguladığı müeyyidelerin masaya yatırıldığı bildirildi.

Daha sonra TBMM’ye sıçrayan Sorosçular, sosyal medya kanununun çatılandığı TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nun CHP’li üyeleriyle dirsek teması kurdu. Osman Kavala’nın avukatı rolüne soyunan RSF’cilerin, veri güvenliği ve sözde hukuk devletini kısıtlayıcı girişimleri görüştükleri bildirildi. Soros’un RSF’cilerinin aynı gün Amerikan sermayeli Fox TV’ye destek ziyaretine gittiği öğrenildi. 6-8 Ekim olaylarının faili Selahattin Demirtaş’ın karısı Başak Demirtaş’ı, kanlı hadisenin yıldönümünde canlı yayına çıkarıp propaganda yaptıran Fox’a destek veren RSF’nin, 8 Ekim’de ise PKK’ya “terör örgütü”, katledilen askerimize “şehit” diyemeyen Evrensel gazetesine dayanışma ziyaretinde bulunduğu kayıtlara geçti. Sorosçu RSF, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerli ve milli gazetecilere verdiği ödül üzerinden yürütülen karalama kampanyasında ise başı çekmişti. (Kaynak)

OTPOR ve CANVAS ilişkileri

Gezi olaylarının finansörü ve organizatörü olduğu ıspatlanan Osman Kavala’nın sıcak temasları olduğu belirlenen yabancı örgütlerden birisi de kuşkusuz Otpor Grubu. Otpor Grubu Sırbistan’da rejimi devirmek amacıyla kurulan ve 'sivil başkaldırı' yöntemleri kullanan bir örgüt olarak tanımlanıyor. Mütalaada Gürcistan Gül Devrimi, Ukrayna Turuncu Devrim ve Arap Baharı gibi bir dizi hareketin Otpor tarafından yönlendirildiği belirtiliyor. Otpor kurucularının daha sonra da CANVAS (Uygulamalı Şiddetsiz Eylem ve Stratejiler Merkezi) adıyla bir eğitim kurumu da oluşturduğu ifade ediliyor.

Osman Kavala soruşturmasında Otpor kurucusu Ivan Maravic ile CANVAS eğitmenlerinin 2012 ve 2013 yıllarında ülkemize çok sayıda seyahat gerçekleştirdiği, Gezi eylemleri sırasında 2,5 ay Türkiye'de kaldıkları, sanıklar ile Türkiye'de ve Mısır'da görüştükleri, bu görüşmeleri yapanların da Osman Kavala ile irtibatta olduğu tespit edilmiş.

İddianamede; aralarında Mehmet Ali Alabora'nın da bulunduğu bir ekibin, Mısır'ın başkenti Kahire'de bulundukları bu dönemde OTPOR yöneticisi İvan Maroviç'ten halk ayaklanması ile ilgili eğitim aldıkları; Osman Kavala'nın ise aynı dönemde kalkışma hareketinin bir başka ayağının koordinesi maksadıyla Belçika, Almanya ve Amerika'da bulunduğu tespit edildiğine dikkat çekildi.

"OTPOR/CANVAS'ın ülkemizde uygulamayı planladığı senaryonun aktörleri genel olarak kamuoyunda muhalif kimlikleriyle tanınan sanatçılar, reklamcılar, ajans sahipleri-çalışanları ile sosyal medya ve bilişim uzmanlarıdır. Söz konusu şahısların OTPOR lideri İvan Maroviç isimli ve Sırp uyruklu şahsın öncülük ettiği bir grup tarafından eğitildiği, kalkışma öncesinde farklı mecralarda çeşitli oyun, etkinlik ve eylemlere prova yaptıkları ve Gezi kalkışmasının ilk gününden itibaren meydanlarda ve sosyal medyada en önde oldukları görülmüştür." (Kaynak)

Ayrıca, Kavala, Muhammet Dahlan, Mısır, Birleşik Arap Emirleri ve Suudi Arabistan denkleminde de kilit rol üstlendi. Kavala ve Dahlan’ın PKK’ya yardımlarında eski Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Ahmet Carba köprü görevi görüyor. Dahlan ve Kavala 15 Temmuz sürecinde iki kez görüştü. Dubai’deki görüşmelerden birine FETÖ’den isimler de katıldı. Dahlan’ın biri kadın iki Filistinli elemanı mültecilere dair bilgileri Kavala ile paylaştı. Dahlan için çalışan ve Şam’ın Yermuk Kampı’ndan ayrılarak Türkiye’ye yerleşen ekip, mültecilerin yaşadığı kamplardaki sivillere dönük rapor hazırlayarak Kavala ile paylaştı.

"PKK RASYONEL SİYASET YAPMA KAPASİTESİNE SAHİP BİR ÖRGÜT" diyen de yine Osman Kavalaydı. Osman Kavala; 7 Haziran 2015 milletvekili seçimlerinin ardından 4 Ağustos’ta terör örgütü PKK'ya yakın olduğu ifade edilen İMC Televizyonu'na katılmış, yaptığı açıklamada; "Her ne kadar bazıları PKK'yı İŞİD'le veya buna benzeyen örgütlerle mukayese etseler de, şu anda PKK rasyonel siyaset yapma kapasitesine sahip bir örgüt. Bunu da sözcüleri konuşmalarında ifade ediyorlar.." demişti.

Osman Kavala aynı televizyon programında "Hükümetin büyük sorumluğu var ama bazı durumlarda bir muhalefet hareketinin de, silahlı muhalefet hareketinin de siyaseti belirlemede önemli rolü oluyor" iddiasında bulunmuştu.

AYNI GEMİDELER…

Görüldüğü üzere, Elif Shafak’ın karıncayı bile incitmekten uzak birisi olan Osman Kavala’nın Türkiye aleyhinde yaptıkları saymakla bitmiyor. Böyle birisini övmekse ancak Elif Shafak gibilerin işine gelirdi. Çünkü, Haber7 sitesinin yazarı Tamer Korkmaz’ın söylediği gibi, Alayı, bu derin filmde…  Tıpkı Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nda 10 – 11 Aralık 2014 tarihlerinde düzenlenen “Avrupa Birliği, Türkiye, Ortadoğu ve Kürtler”, “Ortadoğu’da Kaos ve Kriz, Yeni Bölgesel Düzen ve Kürtler” başlıklı konferansta Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Michael Rubin ve Salih Müslüm gibi katılımcıların birarada olması gibi.( Kaynak)