Geçtiğimiz günlerde Agos gazetesi yine bir yalan habere imza attı. Azerbaycan’da Karabağ Zaferi’nin I yıldönümünün kutlandığı günlerde Agos gazetesi ‘‘Azerbaycan: Zafer kazanmış bir ülke ve mağlup olmuş bir halk’’ isimli bir makale yayınlayarak güya Azerbaycan iktidarının sözde zafer kazandığını, halkınsa bu zaferden memnun kalmadığını iddia etti. İşin garip tarafıysa yazıyı yazanın sonradan Azerbaycan’da zor durumda kalmamak için kendi adını kullanmayıp ta Ksenia Ablamov mahlasını kullanmasıydı. Bunun aslında kocaman bir yalan olduğunu aslına bakılırsa hepimiz çok iyi biliyoruz. Ama hadi, bunu gerçekmiş gibi kabul edelim, diyelim ki, yazar zor durumda kalmamak adına mahlas kullanmak zorunda kaldı, ama bunun Agos gazetesi aracılığıyla diğer Ermeni medyasına servis edilmesine ne demeli?! Yıllardır bu tür düzmeceler üzerinden kirli enformasyon savaşlarını sürdüren Ermeni medyası ve özellikle Agos gazetesi yıllardır işgal altında tuttukları toprakların asıl sahiplerince işgalden kurtarılmasını neden yediremiyorlar?!
Aslına bakılırsa, buna verilecek bir çok yanıt var, ama yine de biz Faktyoxla Lab. olarak lafı fazla uzatmadan yazıda yer verilen iddiaları araştıralım.
Tüm hikaye Avrupa’daki fonların desteğiyle yayınlanan, her zaman Azerbaycan ve Türkiye aleyhinde yaptıkları yayınlarla gündeme gelen Meydan tv’de yayınlanan bir haberin üzerinden büyümeğe başladı. Karabağ savaşı gazisi Nesimi Dadaşlı’nın sürekli olarak gerçekleri yansıtmayan kimi sorunları dile getirmeğe yeltenmesi çeşitli muhalif medyada yer almağa başladı. Uzun süredir kirada oturduğunu söyleyen Dadaşlı Meydan tv’ye konuşunca ve şikayetlerinin dikkate alınmadığını iddia edince hemen ardınca gerçekler birer birer gün yüzüne çıkmağa başladı.
Azerbaycan Mülteci ve Göçmenlerden Sorumlu Devlet Komitesi Uluslararası İşbirliği, Kamu ve Basın Hizmetleri Dairesi Başkanı İbrahim Mirzayev, Karabağ gazisi'nin evle ilgili başvurusunun reddedildiği yönündeki iddiaları yorumladı. Mirzayev şimdiye kadar, ne Nesimi Dadaşlı’nın, ne de eşi Sevinç Dadaşova’nın Devlet Komitesine başvurmadığını söyledi. Komite yetkilisi Nesimi Dadaşlı'nın iddiasının doğru olmadığına dikkat çekti.
Gerektiğinde birilerince gündeme taşınan, kah evinin uçurulduğunu, kah gazi maaşını alamadığını iddia eden ve bu iddiaları da hep devlet kurumlarınca çürütülen birisinin söylediklerine şimdi de Agos gazetesinin yer vermesine şaşırdık mı?! Hayır! Yıllardır ülkelerini işgalcilik politikalarıyla zor durumda bırakan, ülkeyi tekuluslu ülkeye dönüştürüp, insanları sosyopolitik baskılar nedeniyle göçe zorlayan Ermeni iktidarlarına bir şey demeyen, ya da diyemeyen Agos gazetesi ne gariptir ki, Azerbaycan Cumhurbaşkanı için ikide bir diktatör tabirini kullanıyor. İktidarda olduğu süre zarfında İlham Aliyev tüm yönleriyle ülkede ciddi bir gelişim sağladı. Ulusal Lider’in iktidarda olduğu 1993-2003 yıllarında yapılan çalışmalar eğer Azerbaycan'ın güçlü bir devlet kurma yolundaki ilk adımları olarak kabul edilirse, 18 yıl boyunca Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in önderliğinde ülkemiz uluslararası ilişkiler sisteminin aktif aktörlerinden biri haline geldi. Azerbaycan'ın inisiyatifi ve katılımıyla hayata geçirilen petrol, gaz ve ulaştırma projeleri sadece ülkemizin değil, bölgenin de ekonomik gücünü artırmış oldu.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı 44 günlük Savaş sırasında da aynı güçlerin kendi sinsi planlarını uygulamak için nasıl çabaladıklarından bir röportajda da bahsediyor:
"Batı medyasını yakından takip ediyoruz ve bu kırk günde belki otuz röportaj verdim. Hepsinin tavırları çok saldırgandı, sanki bu bir röportaj değil, bir suçlamaymış gibi davranıyorlardı. Ermeni tarafında hiçbir şey olmuyor. Kimse Paşinyan'a Gence'yi neden balistik füzelerle vurduğunu sormuyor. Neden 92 kişiyi öldürdü? Terter'deki cenazeye neden saldırdı? Berde'ye saldırmak için neden Smerch bombalarını kullandılar, 21 kişiyi öldürdüler ve 70 kişiyi yaraladılar? Kimse ona sormuyor. Kimse ona silahları nereden bulduğunu sormuyor? Sadece bize saldırıyorlar. Uluslararası medya sadece Azerbaycan'ı lekeliyor.” Batılı medyanın yaptıklarının aynısını Agos gazetesi de yapıyor. Maksad Azerbaycan’ın şanlı zaferini itibarsızlaştırmak.
Şimdi birer birer sahte mahlaslı Ablamov’un iddialarına dikkat edelim:
1.Savaştan sonra çoğunun tedavisine bile hiçbir destek sağlanmayan gazilerin savaş görmüş herkes gibi almaları gereken psikolojik destek de onlara sağlanmadı. Sonucunda birçok gazi savaştan sonra ya akıl sağlığını yitirdi ya da onlarcası intihar etti.
Tamamen yalan. Şöyle ki, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İkinci Karabağ Savaşı şehitlerinin aileleri, savaşa katılanlar, yakınları ve savaş mağdurlarının ailelerine yönelik sosyal destek önlemlerini hep sürdürdü ve şuan bile sürdürüyor.
Bakanlığın Halkla İlişkiler ve İletişim Dairesi'nden yapılan açıklamaya göre, bu etkinlikler çerçevesinde Bakanlığa bağlı Sosyal Hizmetler Kurumu'na bağlı psikolog ve psikiyatrist grupları, savaş sonrası dönemde bu kategorilere mensup 2.247 aile ile görüştü. İhtiyaç sahibi aile bireylerine psikolojik destek sağlandı, ücretsiz ilaç temin edildi. (Kaynak)
Kurumun "Çevrimiçi Psikolojik Destek Servisi" (050 406 75 85) de vatandaşlara 409 çağrıda destek verdi. (Kaynak)
Bakanlığa bağlı Devlet Tıbbi ve Sosyal Uzmanlık ve Rehabilitasyon Kurumu'na bağlı Şirvan, Yevlah ve Naftalan Rehabilitasyon Kurumlarında 150 kişiye sosyal ve psikolojik hizmet verildi. Teşkilatın uzmanları ayrıca Bakü Sağlık Merkezi'nde tedavi gören yaklaşık 50 askerle bir araya geldi, ihtiyacı olan 17 kişiye sosyal ve psikolojik hizmet verdi ve Hudut Birlikleri Hastanesi'nden 11 asker sosyal ve psikolojik rehabilitasyona katıldı. Çocuk Rehabilitasyon Kurumlarında şehit ve yaralı askerlerin 12 çocuğuna sosyal ve psikolojik hizmetler verilmektedir.( Kaynak)
Görüldüğü gibi, Agos gazetesinin bu iddiası tamamen yalandan ibarettir.
- Savaş döneminde Ermenistan’ın Azerbaycan’daki sivil yaşam alanlarına attığı roketler çoğu insanın evini dağıtmış ve birkaç sivilin can kaybına sebep olmuştu. Evsiz kalan insanların bir kısmına hâlâ ev verilmedi. İnternette yayılan bir başka videodaki kadın, Gence şehrine atılan roketlerden sonra evsiz kaldığını ve ev verilmediği için şikâyet ettiği kurumlardan ona “Evine biz mi roket attık?!” cevabının verildiğini, hiçbir yardım yapılmadığını söylüyor.
Bu iddia da tamamen yalan. 44 gün süren savaş sırasında Ermeni silahlı kuvvetleri, çeşitli silah, topçu ve balistik füzelerle çatışma bölgesinden ve cepheden uzak barışçıl şehir ve bölgelere ateş açarak insanlığa karşı suçlar işledi, masum insanları vahşice katletti, sivilleri ve altyapı tesislerini hedef aldı, evlere, sosyal tesislere ve yeme içme tesislerine büyük zarar verdi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in 6 Kasım 2020 tarihli kararnamesine göre, hasarın tespiti ve giderilmesi için 11 il ve bölgede hasarlı binaları incelemek üzere Devlet Komisyonu kurulmuş, değerlendirilerek onarım ve inşaat ön planlamasına başlanmıştır. 14.01.2021 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile, 11 şehir ve bölgede bulunan konut, işyeri ve diğer binaların inşası, onarımı ve restorasyonu için Devlet Şehir Planlama ve Mimarlık Komitesi'ne görev verilmiştir. Ayrıca inşaat işlerinin organizasyonu ve koordinasyonu yapıldı. Komite, bu doğrultuda çalışmalara başlamak için ilk aşamada gerekli hazırlıkları yapmış, çalışma kapsamını netleştirmiş ve bölgelere göre gruplandırmış ve 27 Ocak tarihinden itibaren hasarlı 11 il ve bölgede paralel onarım ve inşaat çalışmalarına başlanmıştır. (Kaynak)
Toplamda 11 şehir ve bölgede 13.000'den fazla bina hasar gördü. Halihazırda, Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla Devlet Şehircilik ve Mimarlık Komitesi'nin gözetiminde 11.300 konut ve konut dışı tesisin inşaat ve onarım çalışmaları tamamlandı. Diğerlerinde, çalışmalar planlanan programa göre yürütülüyor ve yakın gelecekte bunları tamamlamak ve kademeli olarak rahat bir yaşama döndürmek için gerekli tüm güçler dahil edildi.( Kaynak)
- Savaştan sonra çalışabilecek durumda olan gaziler de işsizlikten şikâyet ediyorlardı. İlgili kurumlar yine de gazilerin büyük miktarına iş teklif edildiğini, fakat kendilerinin kabul etmediğini söyleseler de ev kiralarının 300 manattan başladığı Bakü’de teklif edilen işlerin 200 manat karşılığında temizlik ve bu tarz işler olduğu ortaya çıktı. Çalışamayacak durumda olan gazilere ise aldıkları hasar kaydına uygun aylık ödeme yapılacağı belirtilse de bu yayılan bir videoda konuşan gazi bir senedir savaş bitmesine rağmen her ay alması gereken ödemeden tek kuruş dahi alamadığını anlatıyor.
Bu iddianın tamamen asılsız olduğunu da belirttikten sonra şuna da dikkat çekmeliyiz ki, Azerbaycan iktidarı şehit ailelerinin ve gazilerin serbest meslek programlarına katılımını önemli bir sosyal olay olarak görüor. Şimdiye kadar 7.000 kişi serbest meslek programında ve 56.000 kişi bayındırlık işlerinde yer aldı. Bu yıl ülkede 16.000 kişinin serbest meslek programına katılması bekleniyor. Bunların arasında 5.000'den fazla şehit ve savaş hastası aile üyesi var.
Özel sektör, gazilerin istihdamına yönelik çağrıya olumlu yanıt verdi. Bu doğaldır. Çünkü devlet özel sektörün gelişmesi için çok şey yaptı. Şimdi bile girişimciler sosyal sorumluluklarının bilincinde olarak bu işte örnek oluyorlar. Böylece 200'den fazla girişimci istihdam maratonuna katıldı ve 160 gaziye şimdiden iş sağlandı. Bu girişimin kapsamı daha da genişletilecek gibi görünüyor.(Kaynak)
Görüldüğü üzere, Ermeni medyası, özellikle de Agos gazetesi cesur Azerbaycan halkının ve şanlı Azerbaycan ordusunun Muzaffer Ali Baş Komutan etrafında sımsıkı kenetlenerek kazanılan zaferi kendisine yediremiyor ve işte böyle asılsız iddialarla Azerbaycan’ın kazandığı zaferi küçük düşürmek için çaba harcıyor.