Türkiye güney koridorunun tamamının terörden temizlenmesi için yeni bir operasyon hazırlığında. Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün 13. Büyükelçiler Konferansındaki konuşmasında, "Güney sınırımız boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bir hat kurma kararımız bakidir" diyerek, operasyon mesajı verdi.

"Terörle mücadelemizi sürdüreceğiz" diyen Erdoğan, şunları aktardı: "Terörle mücadelemizi sürdüreceğiz. Güney sınırımız boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bir hat kurma kararımız bakidir. Suriye'de terör örgütünün yuvalandığı son bölgeleri de temizleyerek, bu güvenlik kuşağının halkalarını inşallah yakında birleştireceğiz. Türkiye coğrafi konumu itibariyle ne Batı'ya ne Doğu'ya sırtını dönemez. Türkiye'nin güvenliğine tehdit saçan terör örgütlerinin üyelerine taziye mesajlarının gönderilmesinin açıklaması olamaz."

Türkiye'nin beklenen operasyonunu değerlendiren uzmanlar, bölgeden çok önemli bir istihbarat bilgisi paylaştı. Haber7'ye konuşan uzmanlar, İran destekli Haşdi Şabi örgütünün bölgeden çekilen Rus kuvvetlerinin yerini alarak burada terör örgütü PKK ile işbirliği yaptığı yönünde istihbarat alındığını aktardı.( kaynak)

Öte yandan Yeni Şafak gazetesinden Bülent Oraklıoğlu yazdığı köşe yazısında , Türkiye’nin Suriye’de artan terör faaliyetleri sonrası Kuzey Suriye’ye yapacağı askeri harekatta kararlı bir duruş sergilemesinin PKK terör örgütü ve Haşdi Şabi cephesini hareketlendirdiğini belirtti. Oraklıoğlu’ya göre, Irak ve Suriye’de ittifak hâlinde olan iki örgüt, Irak’ın PKK işgali altındaki sınır ilçesi Sincar’dan Suriye’ye militan, silah ve cephane sevkiyatı başlattı. 25-30 kişilik gruplar halinde sınırı geçen Haşdi Şabi ve PKK militanlarının sayısı 1500’ü aştı. İran’ın Sincar’ı kontol etme amaçlı ilk hamlesi bölgeyi işgal eden ve Sincar Koruma Birliği (YBŞ) paravan yapılanması adı altında faaliyet yürüten PKK’lı teröristleri lokal güvenlik gücü ismiyle maaşa bağlamak oldu. Bu yolla önce 600 daha sonra ise 800 bölücü terörist Bağdat’tan maaş almaya başladı. Haşdi Şabi bünyesinde gösterilen bu teröristlere 400 ila 550 dolar arasında aylık ödeniyor. Türkiye’nin zaman zaman hava operasyonları ile vurduğu bölge, PKK’nın Kandil-Suriye sevkiyatında önemli yer tutuyor. Suriye sınırında bulunan Sincar aynı zamanda insan, silah, uyuşturucu kaçakçılığı açısından da PKK/YPG terör örgütünün en önemli gelir ve lojistik kanalı durumunda.( kaynak)

Faktyoxla Lab. olarak eli kanlı terör örgütüyle İran destekli Haşdi Şabi arasında nasıl bir bağlantı olduğunu ve bunun Türkiye’nin Suriye’de gerçekleştireceği operasyonlara nasıl yansıyacağını araştırdık.

Geçtiğimiz yıl Irak Kürt Yönetimi’ne yakınlığıyla bilinen Darkamazi.com sitesinde yayınlanan bir haberde İran’a bağlı, yeminli Kürt düşmanı Şii milis örgütü Haşdi Şabi ve PKK arasında yeni bir askeri anlaşma yapıldığı öğrenildiği yazılmıştı. Anlaşmaya göre Ezidi gençlerden oluşan üç yeni tabur kurulacak. Darka Mazi’nin bölgedeki kaynaklarının bildirdiğine göre Haşdi Şabi ve PKK arasında Ezidilerden üç yeni taburun kurulmasına dönük yeni bir anlaşma yapıldı. Anlaşmanın ön görüşmeleri PKK’nin ve Haşdi Şabi’nin Şengal’deki birimleri tarafından yapıldı. Daha sonra Haşdi Şabi Genel Kurmay Başkanı Ebu Fadak tarafından onaylandı. ABD terör listesinde yer alan ve Irak Hizbullah güçlerine mensup olan Ebu Fedek İran yanlısı olarak biliniyor. Anlaşmaya göre her biri 200-300 arası savaşçıdan oluşacak olan taburların silahları ve maaşları Haşdi Şabi tarafından karşılanacak.

80’inci taburlar olarak adlandırılan taburlardan birinin kuruluşuna başladı. Buna göre bu taburda yer alan her bir görevli için 900 bin Irak dinarı (yaklaşık olarak 620) dolarlık maaş belirlenmiş. Para Irak Hükümeti bütçesinden ödeniyor. PKK şu ana değin bu paranın yarısını ödüyor geri kalanı ise örgütün kasasına gidiyordu. Fakat artan asker sayısı nedeni ile Haşdi Şabi’de bu paradan belli bir pay istiyor. Yeni anlaşmaya göre paranın yarısı ödenecek geri kalan yarısı ise Haşdi Şabi ve PKK arasında paylaşılacak.

Ayrıca anlaşmaya göre PKK taburlara verilen askeri teçhizatında yarısını kendisine alacak.

Bu yılın Ocak Şubat ayındaysa Pentagon'dan İran destekli milislerle terör örgütü PKK arasında iş birliği olduğuna dair önemli bir iddia gelmişti.  ABD Savunma Bakanlığı'nın hazırladığı raporda Türkiye’nin Kuzey Irak'ta terör örgütüne karşı yaptığı operasyonlardan sonra iyice köşeye sıkışan örgütün nefesliği görevibi bölgedeki İran destekli milislerin üstlendiği öne sürülmüştü. İran destekli milislerin, Irak ve Suriye'deki Türk güçlerine yönelik saldırılarını artırdığı vurgulanan raporda milislerin terör örgütü PKK ile koordineli çalıştıkları bilgisi yer almıştı. Raporda Türkiye'nin Kuzey Irak'ta terör örgütü PKK'yı hedef alan operasyonlarına da yer verildi. Pentagon'un raporunda terör örgütünün İran destekli Haşdi Şabi ile de bağlantısının olduğuna özellikle dikkat çekilmişti.

Uğursuz ittifak, Iraklı siyasiler tarafından da doğrulandı. Önce Irak Meclisi Sincar Ezidi milletvekili Mahma Halil, İran komutasında olan Haşdi Şabi’nin Sincar’da PKK’ya destek verdiğinin altını çizerek “PKK, askeri ihtiyaçlarını ve maaşları Haşdi Şabi’den alıyor” açıklamasında bulundu. Ardından, Sincar'daki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) sorumlularından Halef Halil ile Irak'taki Ezidi Demokrat Partisi Genel Sekreteri ve Ezidhan Güçleri Sorumlusu Haydar Şeşo, PKK'nın bölgedeki tünelleri ve Irak Başbakanlığına bağlı ülke güvenlik birimlerinden olan ve İran'la yakın ilişkileri bulunan milis grubu Haşdi Şabi ile PKK ilişkisine dair AA muhabirine açıklamalarda bulundu. KDP'li yetkili Halil, "PKK, Sincar'ın Hanesor Kampı'na yakın dağlık Bare bölgesinin vadisi ile Suriye'nin Haseke iline bağlı Hol bölgesi arasında 12 kilometre uzunluğunda bir tünel kazdı." dedi. PKK'lıların bu tünelden çok rahat bir şekilde gidip gelebildiğini aktaran Halil, örgütün bu tünelden Sincar ile Hol arasında silah, askeri malzemeler ve patlayıcı maddelerin de geçişini sağladığına dikkati çekti. Halil, tünelin birkaç yıl önce açıldığını ve nakliye araçlarının buradan rahat bir şekilde gidip gelebildiğini belirterek, tünelin kazılması esnasında 300 bin beton blok kullanıldığını kaydetti. KDP'li yetkili, "PKK, Sincar'da örgütleniyor ve çok sayıda savaşçıyı Suriye'ye göndermeye hazırlanıyor. Haşdi Şabi, PKK'nın bu bölgedeki tüm hareketliliğini takip ediyor ve yaptıkları her şeyden haberdarlar ancak hiç karışmıyor." diye konuştu.

Haşdi Şabi ile PKK arasında daha önce meydana gelen çatışmaların tamamının "senaryo" olduğunu söyleyen Halil, şunları dile getirdi: "Haşdi Şabi ve PKK, ikisi de bölgedeki bir devlete bağlıdır. PKK, Haşdi Şabi ile birlikte Sincar'da IKBY'nin çıkarlarına karşı mücadele ediyor. İki örgüt de Erbil ile Bağdat arasında yapılan (Sincar konusundaki) anlaşmanın hayata geçmemesi için çabalıyor. PKK, Sincar'da aylık maaşını ve diğer askeri ve yiyecek ihtiyaçlarının tamamını Haşdi Şabi'den alıyor.

PKK, son birkaç yılda IKBY'nin yüzlerce gencini kaçırdı ve aileleri akıbetlerinden habersiz. Bu gençlerden PKK'nın isteklerine uyanlar savaştırılıyor, karşı çıkanlar ise infaz ediliyor. "Ezidhan Güçleri Sorumlusu Şeşo da PKK'nın Peşhabur ve Rabia sınır kapılarını geçişler için kullanamadığını ancak kullandığı birçok geçiş noktasının bulunduğuna işaret etti. PKK'nın, Haşdi Şabi olmadan hiçbir bölgeden gidiş geliş yapamayacağını söyleyen Şeşo, şunları kaydetti: "PKK, Haşdi Şabi ile ittifak halinde Sincar'dan Suriye'ye giden yolları kullanıyor. Rabia ile Üm el-Ziban ve Hol arasındaki 150 kilometrelik sınırı rahat bir şekilde kullanabiliyor ve burada hiçbir engelle karşılaşmıyor. Bu sınırlar PKK'ya tamamen açık. PKK kazdığı tüm tünelleri Haşdi Şabi'nin bilgisi ve onayı dahilinde yapıyor. PKK'nın Sincar'daki dağlık bölgelerde 300 ile 400 metrelik tüneller kazdığını düşünüyoruz."( kaynak)

Uzmanların söylediğine göre, PKK, Haşdi Şabi ile ittifak halinde Sincar’dan Suriye’ye giden yolları kullanıyor. Rabia ile Üm el-Ziban ve Hol arasındaki 150 kilometrelik sınırı rahat bir şekilde kullanabiliyor ve burada hiçbir engelle karşılaşmıyor. Bu sınırlar PKK’ya tamamen açık. PKK kazdığı tüm tünelleri Haşdi Şabi’in bilgisi ve onayı dahilinde yapıyor. PKK’nın Sincar’daki dağlık bölgelerde 300 ile 400 metrelik tüneller kazdığı düşünülüyor. Iraklı güvenlik yetkilisi, Sincar’dan Tel Rifat’a giden konvoylarla çok sayıda ağır silah ve füzelerinde taşındığını iddia ediyor.

Yeni Akit gazetesinin haberine göre, gerek PKK/YPG terör örgütü, gerekse Haşdi Şabi milislerinin, Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye, PKK/YPG terör örgütüne yapacağı askeri harekata karşı ABD’nin öne sürdüğü argümanlara sarılmaları çok enteresan. Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye (Tel Rıfat ve Mümbiç) yapacağı askeri harekatın Ortadoğu’da istikrarı bozacağı, DEAŞ’ı güçlendireceği argümanı aslında ne kadar trajikomik bir iddia! ABD’nin Suriye’nin toprak bütünlüğünü bozarak işgal ettiği Fırat’ın doğusunda milyonlarca insanı evinden yurdundan etmesi, bölgenin demografik yapısını değiştirerek teröristleri bu bölgelere yerleştirmesi, Rusya’nın NATO’nun genişlemesini bahane ederek kimyasal ve konvansiyonel silahları kullanarak Ortadoğu ve Ukrayna’da sivilleri kadın, çocuk, çoluk demeden katletmesi, dünyayı bir nükleer savaşın eşiğine getirmesi, İran’ın bölgede devlet dışı aktörleri ve PKK/YPG’yi kullanması istikrarı bozmuyor da Türkiye’nin teröre karşı nefsi müdafaa olarak Suriye’ye yapacağı askeri harekat mı istikrarı bozuyor, pes doğrusu? Türkiye’nin, ABD, Rusya ve İran’a rağmen öncelikle Kuzey Suriye daha sonra Fırat’ın doğusuna operasyon yapması ulusal güvenliğimiz açısından elzemdir. (kaynak)

Sharq Al Awsat sitesinden Cemile Bayraktar’ın tespitleri de durumu doğrular niteliktedir: ‘‘Mezhep kartını iç sorunlarının üzerini örtmek için kullanan ve dış politikalarının rutin haritası haline getiren İran, diğer yandan Fars milliyetçiliğinin yoğun olduğu bir yer… Buna bağlı olarak Kürtler konusunda kendi politikalarında sık sık Kürtlere karşı cephe alan İran, Suriye ve Irak’taki nüfuzunu arttırmak için PKK, YPG gibi terör örgütleri ile birlikte hareket ederek kendi yayılmacı politikaları için bölgedeki bıçak sırtı sorunları çok tehlikeli biçimde kaşıyor.’’(kaynak)

Peki, ortaya şu soru çıkıyor: Haşdi Şabiyle PKK’nin işbirliği Türkiye’yi Suriye operasyonundan alıkoyar mı?! Konuyu Haber7 için değerlendiren Terör ve Güvenlik Uzmanı İbrahim Keleş öncelikle bölgede İran'ın rolüne ilişkin, "İran'ın aleyhimizde bir rolü var. İran, Suriye'de Türkiye'nin söz sahibi olmasını kendisine bir tehdit olarak düşünüyor" dedi. Keleş, "Çünkü İran için Suriye kendisiyle müttefik olduğunu düşündüğü bir devlet. İran kendi Devrim Muhafızlarını zamana zaman o bölgelerde değerlendiriyor. İran o noktada el altından bizim terörle mücadelemizi sekteye uğratan taraflardan biri" diye konuştu.

Keleş, "Cumhurbaşkanımızın açıklamasında altını özellikle çizdiği bir husus var, Suriye'den Irak'ın kuzeyine kadar olan bölgede terör örgütünün hüküm sürdüğü sahalar var. Bunların bir kısmını bertaraf ettik hama hala terör örgütünün kontrolünde olan bölgeler var. Cumhurbaşkanı, bu bölgelerin birleştirilerek, sınır ötesinin 30 km geriye sürülmesini söz konusu. Bir diğer genel hedef ise İran sınırından Akdeniz sınırına kadar olan güney hattımızda terör örgütüyle komşu olmak istemiyoruz. O nedenle bu hareket er ya da geç başlayacak. Hazırlıklar, harekat durumu netleştikten sonra Cumhurbaşkanı'nın emriyle operasyon başlayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Görüldüğü üzere,

-İran’a yakınlığıyla bilinen Haşdi Şabiyle PKK’nin ilişkilerinin doğruluğu kesindir;

- İran’ın bölgede devlet dışı aktörleri ve PKK/YPG’yi kullanması iddiası doğrudur;

- Haşdi Şabiyle PKK’nin işbirliği Türkiye’yi Suriye operasyonundan alıkoyacağıyla ilgili iddialarsa tamamen yanlıştır.