Geçtiğimiz günlerde Ermenistan Ulusal Güvenlik Servisi 2019 yılında, ülkede yıllardır yasa dışı evlat edinme sisteminin uygulandığını ve çeşitli yerel yetkililerin işbirliğiyle Ermeni çocukların yurt dışına satıldığını duyurdu. Dava yaklaşık 3 yıldır soruşturma altındaydı ve bugünlerde birçok şey daha netleşti. Müfettişler geçtiğimiz günlerde, yabancı uyruklu kişiler tarafından reşit olmayan, Ermeni vatandaşlarının çocuklarını evlat edinme sürecinde görevi kötüye kullanmakla suçlanan 11 sanık hakkında 2015-2018 döneminde çocuk alım satımı ve kara para aklamayla ilgili ön soruşturmaların tamamlandığını duyurdular.

İlk olarak Erivan şehrinde ikamet eden bir kişinin çocukları satmak, yabancı vatandaşlara emanet etmek için uzun yıllar evlat edinme işiyle uğraşan birkaç İtalyan şirketinde çalıştığı ve bu şirketlerin Ermenistan temsilcisi olduğu belirlendi. Bu kişi şirketler, çeşitli sektörlerde ve çeşitli devlet yapılarında çalışan kişilerin yer aldığı bir organize suç örgütü oluşturmuştu. Bu örgüt aracılığıyla 2015 yılının Kasım ayından bu yana, yabancı bir ülkede akredite olan ve yabancı vatandaşlara evlat edinme işiyle uğraşan şirketlerden evlat edinme başvurusunda bulunan kişilerden gelen paraların bu Erivan sakinine aktarıldığı belgelendi.

Ulusal Güvenlik Servisi’nin bilgisine göre, Ermenistan uyruklu çocukları evlat edinmek isteyen İtalyanlar, yukarıda belirtilen kurumlarla temasa geçerek çocuğun tercih ettiği cinsiyeti ve diğer özelliklerini belirttikten sonra başvuruyu ve diğer gerekli belgeleri doldurup teslim ettiler ve gerekli ücreti ödediler. Daha sonra adı geçen kişi, suç ortaklarıyla birlikte evlat edinme süreciyle ilgilendi. Son yıllarda suç örgütünün elebaşının hesabına toplam 1.200.000 Euro ödendiği ortaya çıkan bilgiler arasında.( Kaynak

Faktyoxla Lab. olarak Ermenistan’da birkaç yıldır toplumu sarsan çocuk yurtlarıdan ve doğumevlerinden satılan çocuklarla ilgili davayı okurlarımız için araştırdık.

❌Öncelikle, uluslararası hukukta çocuklarla ilgili bazı yasalar ve sözleşmeler vardır ki, onların temel hak ve hüriyetleri bu yasa ve sözleşmelerle sağlanmaktadır. Söz konusu sözleşmeler şunlardır: Uluslararası Çocuk Kaçırma Olaylarının Sivil Yönleriyle ilgili Sözleşme No.28(1980);

❌Çocukların Korunması ve Ülkeler arası Evlat Edinme İşlemlerinde İşbirliği ile ilgili Sözleşme No. 33(1993);

❌Bakım Yükümlülükleri ile ilgili Kararların Tanınması ve Uygulanması ile ilgili Sözleşme No. 23(1973);

❌Bakım Yükümlülükleri için Geçerli Yasalarla ilgili Sözleşme No. 24 (1973).(Kaynak)

Uluslararası Çocuk Kaçırma Olaylarının Sivil Yönleriyle ilgili Sözleşme No.28(1980)1 Temmuz 2007 tarihinden itibaren, 29 Mayıs 1993 tarihli Çocukların Korunmasına ve. Ülkelerarası Evlat Edinmeye İlişkin İşbirliğine Dair Lahey Sözleşme 1 Haziran 2007,  2 Ekim 1973 gününde Lahey'de imzalanan "Nafaka Yükümlülüğü Konusundaki Kararların Tanınmasına ve Tenfizine İlişkin Sözleşme" 23 Kasım 2007 tarihinden itibaren Ermenistan Cumhuriyeti için yürürlüğe girmiştir.

Ermenistan’ın da kabul ettiği yasalara göre,  Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından şu durumlarda evlat edinme yasa dışı olarak kabul edilmektedir:

-çocuk kaçırma, satma ve insan ticareti gibi suçlar sonucunda,

-yerleşik usullere aykırı olarak, resmi belgelerde sahtecilik veya zorla değiştirmeler gerçekleştirilirse,

-çocuğun biyolojik ebeveynlerinin uygun bir şekilde bilgilendirilmeden veya onların rızası olmadan meydana gelmesi durumunda ve aracılar ek finansal ilgi gösterirler.

Yasadışı evlat edinmeler, yolsuz şemalara göre gerçekleştirilir, “çocuğun yüksek yararı” faktörü de dahil olmak üzere çocuk haklarının norm ve ilkelerini ihlal ederler.

Çocuğun yüksek yararı, “çocuğun esenliği ve ona zarar vermeyen güvenli ve istikrarlı bir ortamda gelişmesini” içeren bir terimdir. Yüksek menfaat, çocukların dahil olduğu tüm durumlarda göz önünde bulundurulması gereken ana faktördür. Uzmanlar, bu ihlallerin, evlat edinme amacının çocuk için bir aile değil, evlat edinen ebeveynler için bir çocuk bulmak olduğu zaman meydana geldiğine inanmaktadır.( Kaynak)

Araştırmalarımız zamanı, ilk böyle vakanın 2009 yılında bazı yetkililerin velayeti reddetmek ve bir çocuğun yetimhanede evlat edinilmesine izin vermek için bir ebeveynin yazılı ifadesinin evrak sahteleştirilmesi kullanmasıyla ortaya çıktığı belli oldu. Ancak ebeveyn, çocuğunu bırakmak için hiçbir zaman böyle bir beyana veya herhangi bir belgeye imza atmadığını açıkladı. Hal böyle olunca da Ermenistan Cumhuriyeti'ndeki Interpol Ulusal Merkez Bürosu aracılığıyla Organize Suçla Mücadele Genel Polis Departmanı memurları, bir dizi yabancı ülkenin kolluk kuvvetleriyle aktif olarak işbirliği yaptı. (Kaynak)  

Olay aslında o sırada Ermeni medyasının güvenlik nedeniyle isminin gizli tuttuğu, şartlı olarak M. diye isimlendirdiği eski üst düzey devlet memurunun çabaları sayesinde ortaya çıkarıldı. M. Jam- news sitesine verdiği demeçte Ermenistan'da aslına bakılırsa yasa dışı evlat edinme tartışmalarının yıllar önce başladığını söylüyor. Bir zamanlar, çocukların satışı, çocuk fahişeliği ve pornografisinden sorumlu BM Özel Raportörü Maud de Boer-Buquicchio da durumu fark etti. Bu konuyu çeşitli yetkililerle yaptığı görüşmelerde tartıştı. Ermenistan hakkındaki nihai raporda, evlat edinme sistemi yoluyla çocukları satmanın bariz riskleri olduğunu da belirtti. Ancak bu, sistemde herhangi bir reforma yol açmadı. (Kaynak)

M. konuşmasını şöyle sürdürdü: “Soruşturma, Ermenistan'dan kaç çocuğun yabancı vatandaşlar tarafından evlat edinildiği sorusu ortaya çıktıktan sonra başladı. Doğal olarak, mevcut tüm verileri incelemeye başladık. Farklı devlet kurumlarının veri tabanlarındaki verilerin birbirinden farklı olduğu ortaya çıktı. Tabii ki, farklı yapılar istatistikleri farklı aşamalarda tuttuğundan bazıları farklılık gösterebilir. Ancak, örneğin, Adalet Bakanlığı, sicil dairesi ve yargı dairesi verileri birbirinden farklı olamaz. O andan itibaren, bir sorun bulduğumuz anlaşıldı ”diyor M.

Ana delil, evlat edinme sürecindeki ancak yetimhanelerde yaşayan çocukların kişisel dosyalarının ve sağlık durumlarına ilişkin belgelerin gerçekliğinin kontrol edilmesiyle elde edildi. “Bu çocukların kişisel dosyalarında belirtilen sağlık sorunlarının ya doğru olmadığı ya da abartıldığı ortaya çıktı. Kusursuz neredeyse hiçbir vaka yoktu. En az sorun, çocuğun verilerinin yanlış kaydedilmesiydi. Aynı çocuğun bir listede ölü olarak, başka bir listedeyse evlat edinilmiş olarak gösterildiği durumlar vardı. Kişisel kayıtlarında dört hastalık bulunan çocuklar vardı ve kayıtlarında “neredeyse sağlıklı” diye yazıyordu’’ – diye M. sözlerine ekledi.( Kaynak)

Araştırmalarımız sonucunda Ermenistan’da Cumhuriyeti Sicil Dairesinin uluslararası yükümlülüklerini sağlamayan ilgili birim müdürü Razmik Abrahamyan’ın ve daire başkanı Arshak Dzherdzheryan’ın; Erivan Yetimhanesi Sivil Toplum Örgütü Başkanı ve örgüte bağlı yetimhane müdürü Liana Karapetyan’ın ; Erivan Belediyesi Aile, Kadın ve Çocuk Haklarının Korunması Dairesi Başkanınin; Cumhuriyet Üroloji, Perinatoloji, Kadın Hastalıkları Enstitüsü Müdürü, müdür yardımcısı ve doktorunun; Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı aile, kadın ve çocuk dairesi başkanının ve çalışanı bu süreçle ilgili tutuklandığı bilgisine ulaştık.

Suç örgütü nüfus müdürlüğünden yabancılar tarafından evlat edinilecek çocuklara ilişkin verileri alarak, belirtilen kuruluşlara ve velayet adaylarına vererek, ardından Ermenistan'daki çocuklarla görüşmelerini organize etti, mahkemeye, aynı zamanda gerekli devlet kurumlarına vergi ödemelerini yaptı, başvurularını ve belgelerini Ermeniceye çevirdi, onları mahkemeye sundu. Evlat edinme sürecinin başarıyla tamamlanmasının ardından, Ermenistan'dan gelen çocuğa ve yabancı evlat edinenlere eşlik etti.

Evlat edinme süreci için gerekli olduğu iddia edilen, ancak aslında bir çocuğun satışı için yapılan ödeme olan 15-25 bin avroluk ödemeler, hem kuruluşlardan, hem de evlat edinen ebeveynlerden banka havalesi şeklinde veya elden alındı. 15 yılda toplam miktar 1,2 milyon Euro'yu aştı. (Kaynak)

Ermeni medyasını aratırdığımız zaman ortaya dehşet verici bir husus daha çıktı. Evlatlık verilen çocuklar dışında bir de kaçırılan çocuklar var. Kaçırılan çocuklarla ilgili temel bilgi kaynağı, çocuklarının doğum hastanesinden satıldığından emin olan kadınları bir araya getiren “Ermeni Anneler” grubuydu.

Annelerin eylemlerini Haykuhi Khachatryan koordine ediyor. Geçen yıl endişelerini dile getiren ilk kişi oydu, çünkü herhangi bir komplikasyon olmadan geçen bir hamilelikten sonra hastane ona bebeğinin ölü doğduğunu söylemiş ve bebeği göstermeği redetmişlerdi. Benzer hikayeleri olan yaklaşık 500 kadın şimdi onun etrafında toplandı.

Ermeni medyasından Sona Martirosyan’ın iddiasına göre, hatta basında yıllar önce Ermenistan'dan kaçırılan ve daha sonra ülkeye geri getirilen çocuklarla ilgili yayınlar bile varmış. Bu yayınlar hakkında yorum yapan Ermenistan Ulusal Güvenlik Servisiyse bu iddiaları yalanlayarak, yabancılar tarafından yasa dışı evlat edinme soruşturmasının bir parçası olarak tek bir çocuğun bile Ermenistan'a iade edilmediğini belirtiyor. Ayrıca ceza davası çerçevesinde evlat edinilen çocukların ve biyolojik ebeveynlerinin tek bir genetik (DNA) incelemesi bile yapılmamış.( Kaynak)

Görüldüğü üzere,

- Ermenistan’da çocukların yasa dışı yollarla yabancı ailelere satılması olgusu tamamiyle gerçektir,

-Yetkililerin suç örgütü oluşturarak yasadışı yollarla yabancılara çocuk satmaları bu ülkede ciddi yönetim boşluklarının olduğunun göstergesidir.

-Ermenistan’da yasalara dayalı bir devletin olmasından bahsetmek asılsız iddiadan başka bir şey değildir.