Şimdiye kadar Kasım ayında COP29'a ev sahipliği yapacak olan Azerbaycan ile ilgili Türk medyasında çeşitli makale ve haberler yayınlandı. Bunların bir kısmı gerçek olmaması ve garezli olmasıyla dikkat çekmektedir. Faktyoxla Lab. olarak okurlarımız için bu haberlerin bir kısmının kaynağını araştırdık.

Örneğin, daha bugün iklimhaber isimli haber sitesinde ‘’Akltivistler Azerbaycan’ı ikiyüzlü olmakla suçluyor’’ başlıklı haber yayınlandı. Haberin içeriğiyle ilgili uzun uzun bilgi vermeye gerek yok, zira haber 13 Haziran tarihinde yayınlanan ‘’COP29’un Ev Sahibi Azerbaycan’a İnsan Hakları Çağrısı’’ isimli haberle hemen hemen aynı. Her iki haberde de Batı’da bulunan insan hakları örgütleri ve iklim aktivistlerinin önümüzdeki Kasım ayında COP29’a ev sahipliği yapacak Azerbaycan’da güya medya ve sivil haklara yönelik kısıtlamaların ve tutuklu aktivistlerin mevcutluğuna dikkat çekmesi belirtiliyor ve bu süreçte Azerbaycan hükümetine çağrı yapılması isteniyor.

Haberlerde kasıtlı olarak Azerbaycan'ın insan hakları konusunda geçen yıl 180 ülke arasında 154 sırada yer aldığı önemle vurgulanırken, haksız bir şekilde güya Azerbaycan'ın 10 binlerce Ermeni’yi yerinden etmesi ile ilgili yalan iddialar yer alıyor. Asıl garip olan durumsa şu: haberlerde Azerbaycan'ın geçen sene gerçekleştirdiği anti terör operasyonları Ermenistan ile Dağlık Karabağ bölgesinde yaşanan çatışmalar olarak verilmişti. Daha da ilginciyse iklimhaber isimli haber sitesinde COP29 müzakerelerinin yapıldığı Bonn şehrinde toplantının yapıldığı binanın önünde birtakım protestocuların eylem yaptığı, Azerbaycan'ın hapse attığı 23 Ermeni siyasi tutuklunun serbest bırakılmasını talep ettiği de yazıyordu. 1 ve 2 Karabağ savaşlarında masum halka karşı eylemler gerçekleştiren, soykırımlar yapan sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti yetkilileri hakkında Türkiye Cumhuriyeti'nde yayınlanan bir yayın organında böyle bir haberin yayınlanması gerçekten de çok üzücüydü.

Aynı zamanda haberlerde çeşitli Batı fonlarından destek alarak Azerbaycan'da kaos ve anarşi ortamı yaratmaya çalışan bazı kişilerin de özellikle savunulması dikkat çekmekteydi. Sitede bu kişilerden özellikle Anar Memmetli ve Gubat İbadoğlu’nun isimleri zikredilmekteydi. Haberin sonunda site Azerbaycan hükümetinin iddiaları yalanladığına dair bir paragraflık cümleler sarf etti, ama hemen ardından İnsan Hakları İzleme Örgütü avukatı Mirto Tilianaki isimli şahsın COP29'un Azerbaycan'da düzenlenmesinin iklim eylemine yönelik gelişme kaydetme olasılığı hakkında ciddi kaygılarının olduğuna dair fikirlerine de yer verdi. Zaten haber avukatın demeci ile son buluyordu.

Daha öncesinde de aynı site Şubat ayında Azerbaycan'ın ev sahipliği yapacağı COP29 organizasyon komitesine Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) başkanı Rövşen Necef ve ülkenin Özel İletişim ve Bilgi Güvenliği Hizmeti başkanı İlgar Musayev’in dahil edilmesinin endişelere yol açtığını duyurmuştu. ‘’Azerbaycan’ın COP29 Komitesinin Yeni Üyeleri Endişeye Neden Oldu’’ başlıklı haberde fosil yakıt çağını sona erdirmek adına çalışmalar yürüten 350.org isimli yabancı kaynağın SOCAR başkanı Rövşen Necef ve ülkenin Özel İletişim Ve Bilgi Güvenliği Hizmeti başkanı İlgar Musayev'in COP29 organizasyon komitesine dahil edilmesi ile ilgili endişelerini paylaşan haber sitesi güya gizli servisin üst düzey üyelerinin COP çekirdek ekibine dahil edilmesinin yalnızca şüphe uyandırmadığını, aynı zamanda sivil ve alan mahremiyetiyle ilgili endişeleri de tetiklediğini ayrıca dile getirmişti.

Daha da geriye gittiğimizde 2023 yılının Aralık ayının sonlarında bu haber sitesi COP29'un Azerbaycan'da yapılacağını haber yaparken, ‘‘Azerbaycan COP29'un ev sahibi oluyor’’ başlıklı haberde "Azerbaycan'ı ev sahibi olarak seçmek organizasyonun kısmen fosil yakıt çıkarlarına hizmet ettiği eleştirisini şiddetlendirebilir" yorumuyla da özellikle dikkat çekmişti.

Bu haber sitesini araştırırken ilginç bir bilgiye rastladık haber sitesi Avrupa Birliği tarafından fonlanan ‘‘demokrasi için medya - medya için demokrasi’’ projesi kapsamında faaliyetini yürütüyor. Yani, böyle bir sitenin Azerbaycan aleyhinde haber yapmasına kesinlikle şaşırmadık.

Bundan başka geçtiğimiz günlerde İndependent Türkçe'de de COP29 ile ilgili Mayıs Alizade imzalı ‘‘Kafeste iklim Zirvesi’’ başlıklı bir makale yayınlandı. 

Öncelikle Mayıs Alizade'nin makalesini okuduğumuz zaman Ermenistan'ın çeşitli yayın kuruluşlarının COP29 öncesinde Azerbaycan'da güya bağımsız medya'ya, sivil toplum kuruluşlarına, aktivistlere karşı baskının artması ile ilgili haberleri hatırladık. Örneğin, Ermenistan Kamu Radyosunun ‘‘Azerbaycan'da COP29 öncesinde siyasi baskılar’’ isimli makalesinde hemen hemen Alizade’nin iddialarıyla aynı iddiaları görmekteyiz. Yabancı fonlardan desteklenen bazı medya kuruluşlarının provokatör girişimleri ve vergi kaçakçılığı suçlarıyla yargılanması kasıtlı olarak güya Azerbaycan'da insan haklarının ihlal edilmesi ile ilişkilendiriliyor. Mayıs Alizade yazısında hiç çekinmeden Azerbaycan’da farklı bir gazetede yayınlanmış olan bir haberi sanki COP29'un resmi sitesinde yayınlanmış gibi Türkiye'deki okurlara sunuyor. Dahası Mayıs Alizade'nin bu makalesinde biz kendisinin ABD'nin Teksas eyaletinin Dallas kentinde bulunan Sözde Azerbaycanlı muhalif Ermeni diasporasının elinde oyuncağa dönüşmüş Beydulla Manafov isimli kişiden demeç almasını görüyoruz.

Bu kişi uzun süre Azerbaycan'da yaşamış, Komünist Partisi’nde üst düzey görevlerde bulunmuş ve Ermeni asıllı eşi Raise Gaykovna ile beraber 1991 yılında ABD'ye göç etmiştir. Göçettiği günden bu yana Ermeni yanlısı ABD medyasında sürekli olarak Azerbaycan'a karşı yayınlar yapmaktadır. Böyle bir kişiyle röportaj yapmak veya ondan görüş almak aslında Mayıs Alizade'nin olayları ne kadar çarpıtmak istemesinin açık göstergesidir. Hemen hemen her seçim öncesinde ve sonrasında Azerbaycan'a karşı kin kusan bu gazetecinin COP29 öncesinde de böyle bir yazı yazması zaten bekleniyordu.

Konuyla alakalı diğer bir eleştirel makale ise yine Batı kaynaklı medyaoskop TV'de yayınlanmış olan ‘‘Medyaya sansür, sivil topluma baskı COP29'un ev sahibi Azerbaycan eleştirilerin odağında’’ isimli makaledir. 12 Haziran 2024 tarihinde yayınlanmış makalede insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının medyaya yönelik baskılar nedeniyle iklim savunuculuğunun engellendiğine dair endişelerini dile getirilmesinden de bahsediliyor. Bu makalede de yine iklimhaberde belirtilen hususların hemen hemen aynısı belirtiliyor, yine Anar Memmedli, Gubat İbadoğlu gibi isimler ön plana çıkarılıyor ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Right Watch)’ den Mirto Tilianaki’nin görüşlerine yer veriliyor ve aynı zamanda Unilever'in eski CEO'su ve şu anda iklim ve insan hakları konularda kampanyalar yürüten Paul Polman isimli kişinin COP29 hakkında ‘‘İnsan haklarının gündemde olmaması dehşet verici. COP29'dan sonra Azerbaycan'ın siciline ışık tutulmayacak’ demesi de ayrıca bir araştırma konusu olmalı. Guardian gazetesini kaynak olarak gösteren medyoskop TV’nin zaman zaman Azerbaycan ile ilgili olumsuz haberlerin de yayınlandığı bir yayın kuruluşu olduğunu hatırlatmakta fayda var. Türkçe medyasında ismi sık sık ABD ve batı fonlarından fonlanan medya kuruluşu olarak bilinen medyaskop TV'nin Azerbaycan ile ilgili böyle bir haber yapması Aslında pek de şaşırtıcı olmadı.

Bunun dışında, 2023 yılının son günlerinde Agos gazetesi yazarı Vicken Cheterian köşesinde COP29'un Azerbaycan'da yapılacağı haberinden duyduğu endişeyi dile getirmiş ve bu konudaki yorumlarını "İklim değişikliği Bakü'ye gidiyor" başlığı altında toplamıştı.

Cheterian makalesinde Azerbaycan'da çevreci bir parti bulunmamasından tutun da, Azerbaycan'da çevreci STK'lar sadece 12 Aralık 2022'de başlayan hareketle ortaya çıktığına, dahası ‘‘Azerbaycan'da hükümet ajanları sahte çevrecilik yapıyor, gerçek çevreciler ise tutuklanarak hapse atılıyor’’ şeklinde mantıkla bağdaşmayan bir sürür iddiada bulunmuştu. Agos gazetesi aynı zamanda vatana ihanet ettiği belgelerle sabitlenen Bahruz Samedovla ilgili yayınladığı bir yazıda Freedom House Armenia'dan Andranik Şirinyan’ın bir cümlesiyle Azerbaycan’ı zann altında bırakmak teşebbüsünde bulundu: ‘‘Aliyev rejimine olanak sağlamaya devam eden Batı dahil herkesin onu (yani Samedov’u) serbest bırakmak için elinden geleni yapmasını umuyorum. COP29'a ev sahipliği yapacak bir ülke burası'.

Görüldüğü üzere

-Türkiye basınında COP29'un Azerbaycan'da yapılacağı ile ilgili çıkan olumsuz haberlerin yüzde 90'ni Batı kaynaklı haberlerdir ki, bunların nerden servis edildiği herkesçe bilinmektedir.

- Bu haberler tamamen asılsızdır ve Türkiye Azerbaycan ilişkilerini bozma amacıyla hazırlanmıştır.